Ana içeriğe atla

TIP MERKEZLERİ ÖZEL SAĞLIK KURULUŞLARI YÖNETMELİK TASLAĞINA TEPKİLİ

Sağlık Bakanlığınca hazırlanan ayakta teşhis ve tedavi yapılan özel sağlık kuruluşları hakkında yönetmelik taslağı Ankara Kent Otel de tartışıldı.

Ayakta teşhis ve tedavi yapılan özel sağlık kuruluşları hakkında hazırlanan yönetmelik taslağı, Türkiye’nin çeşitli illerinden tıp merkezi sahipleri ve çalışanlarının katıldığı bir toplantıda değerlendirildi. Konuya ilişkin açıklama yapan katılımcılar tıp merkezlerine standart getirmenin yanlış bir fikir olmadığını ancak taslak içinde belirtilen standartların kendilerini çok zorlayacağını ifade ettiler.

Başkan Ankara Sağlık Kuruluşları Organizasyon Derneği (ASKOD) Başkanı, Dr. Köksal Holoğlu:
“Tıp merkezlerinin açılması için artık özel hastane şartları getiriliyor. Yönetmelikte dal merkezi isminin geçmemesi çok yanlış. Halk memnun, hastanede doktorun azalması merkezdeki hastayı etkilemiyor. Vatandaşa iyi hizmet veriyoruz, doktoru elinde tutabilmek için kamu doktorun maaşını ve çalışma ortamı daha iyi hale getirse doktor ayrılmaz hastaneden. Dal ve tıp merkezlerinin kapatılmasıyla özel hastanelerin önü açılacak hastaneler sadece büyük şehirlerde hizmet verebilecek. Burada tehlikeli bir gidişat var. Her yıl ülke çapında kaç tıp merkezi açılacağını belirleyeceklerini ve o sayıda açılacağı söyleniyor. Dal merkezi sayesinde hastalar evlerinin arka bahçesi gibi gördükleri tıp merkezlerinden sağlık hizmeti alabiliyorlardı. 81 ilin 50'si özel hastane yatırımına uygun değil. Bu yerlerdeki özel sağlık hizmetleri tıp ve dal merkezleri tarafından sağlanmaktadır. Bu merkezlerin kapatılması hastaların kolayca sağlık hizmetlerinden yararlanmasını da engelleyecek. Siyasi karar verildi. İlki siyasi baskı olacak, diğer taslağın sebebini direk bakan ile görüşeceğiz ve son çare hukuka başvuracağız.”

Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Vahide Bilir:
“Taslakta bulunan “Sağlık ocaklarından işyeri hekimliği hizmeti alınabilir” cümlesi de ortalığı karıştıracak. Sağlıkta dönüşüm 1982’den başlayan süreç kamu hastaneleri satılacak. Üniversite hastaneleri dar boğaza sokuldu. Hedefli saldırıya sahibiz. Yönetmelik 10 günde yapılsa da güçler savaşı olacak. 1,5 yıldır uğraşıyoruz. Geçen sene Torba yasa vardı, bu durumlar halkın yararına değil. Denizli de 7 hekim aile hekimliğine geçenler işsiz kaldı. Bütünü gözden kaçırmayalım.”

Malatya Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Gündüz :
“Malatya’da sendika merkezinin kiralama yapıyordu. Hekime özgürlük olmayan bir durum söz konusu.Hasta hekim seçebiliyorken, hekim seçme hakkı yok. Özel hastane de hasta bakamayacak, hekim hasta bakamayacak. Hekim ruhsat almışsa o hekim hastaya bakabilmeli. Malatya tabip odası olarak, fulltime olayına karşıyız, bu sıkıntı oluşturacak. Kamuya değil özele yarayacak. Eğer özel merkezler hizmet veremezse sıkıntı olacak, kamuya değil Özele yarayacak, kamuda hekim kalmayacak. dal merkezlerinin ilgi çekmesi ve kapanmasına karşıyız. Hekim bulamamanın dışında büyük gruplar var. Aile hekimliği ile ters düşüyor. Hasta azalıyor. Hastaneler ağırlık vererek. Zincir kuracakları için bizi engelliyorlar. Kararlı olduklarını ve çıkartacaklarını söyledi.”

Türkiye Sağlık İşletmeleri Derneği Genel Sekreteri Serdar Sargın:
“Tüsider Komisyonu toplantısında . Tüm sektörde durum kötü hizmetin önü açılıp sonra kapatılıyor. Planlama yok, 5 yıl içinde yapılacaklar belirsiz.Saplık turizmi yapıyoruz. Kalitemizi düşürdüler çok hasta çok kalitesizlik demektir. Tepki varsa azalıyor yoksa devam ediyor. Yoruluyoruz ve iş yapamaz hale geldik çalışanı engelliyorlar.”

Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Ercan Yavuz:
“Kapanacak tıp merkezleri 10 yataklı olamaz. Yönetmelik özel dal merkezleri adı verilen hipertansiyon, göz ve fizik tedavi gibi merkezleri tanım dışı bırakıyor. Kaotik ortam yaratılmıştır.”

Ayakta teşhis ve tedavi yapılan sağlık kuruluşları platformu adına bir açıklama yapan Dr.Kürşad Özdemir eylem planlarını şöyle sıraladı: “Öncelikle Sağlık Bakanı, Çalışma Bakanı, Başbakan ve Muhalefet parti liderleri ile randevu talep edilip görüşülecek, basın kuruluşlarına bu konu direk aktarılacak. Televizyonlarda tartışma ve açık oturum programcıları ile görüşülüp program yaptırılacak. 500 Merkez de, bir günde minimum 250 000 hasta bakılmak da kısa bir metin ile bunları hastalara duyurulacak. Gerekli görülecek olacak olursa bir gün tüm Türkiye de çalışmama eylemini yapılacak. Yönetmelik düzeltilmez ise en son olarak her işletme 10 çalışanı ile toplam da minimum 15.000 kişiyi Başbakanlık önüne getirerek, Sayın Başbakan ile görüşme yapılacak. Teşhis ve Tedavi Merkezleri Derneği kurup tüm iller de şube açılacak, yönetmelik çıkarsa İptal ve Maddi tazminat davaları açılacak.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge