Ana içeriğe atla

KUANTUM HASTANE YOLUNDA

Ankara'da oda sistemini uygulayan ilk ve tek merkez olan Kuantum Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezinden Dr. Bilgehan Biçer, hedeflerinin yataklı bir rehabilitasyon merkezi açmak olduğunu söyledi.

Lise yıllarında fizik olimpiyatlarında birincilikler alan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Bilgehan Biçer, diyaliz tecrübesinin yanında medikal estetik sertifikası da sahibi. Adıyaman’da ilk güzellik merkezini açan Dr. Biçer, ‘Fiziğin Taosu’ adında okuduğu bir kitaptan etkilenerek merkezinin adını Kuantum olarak belirlediğini ifade etti. 45 kişilik kadrosu bulunan merkezin, 30’u sağlık personeli olduğunu kaydeden Dr. Biçer, 2006 yılının Eylül ayında açılan merkezin yıldönümünde huzurevlerinden yaşlıları getirterek ücretsiz chek-up yapmalarının yanı sıra engellilerin topluma entegrasyonuna yönelikte bir proje başlattıklarını ifade etti. Açıldıkları günden bu yana olumlu geri dönüşler aldıklarını vurgulayan Dr. Biçer, “Merkezimizde klasik fizik tedavi uygulamalarının yanı sıra, manipulasyon uygulamaları ve Türkiye’de robot lazer ve akustik şok dalgalarını ilk uygulayan merkezlerdeniz. Ankara'da oda sistemini uygulayan ilk ve tek merkeziz. Oda sisteminde de havalandırma, müzik yayını, tek kullanımlık çarşaflar gibi hizmetlerimiz bizi rakipsiz kılıyor. Ayrıca Ankara'da ISO 2001 standartlarında hizmet veren tek merkeziz. Aynı zamanda ilk insan kaynakları departmanı kuran merkeziz. Burada her işi profesyoneller yapıyor” dedi.

Yabancı Hasta Serbest Kalmalı
2007 yılında 5 bin hastaya ayaktan tedavi uyguladıklarını dile getiren Dr. Biçer, 2009 yılında yataklı bir kurum haline gelmeyi hedeflediklerini vurguladı. Ankara'da fizik tedavi alanında yataklı kurumlara büyük ihtiyaç olduğunu kaydeden Dr. Biçer, sağlık turizmindeki son gelişmelerle ilgili olarak şöyle konuştu: “Yabancı hastaların Türkiye’de serbest dolaşma hakları yok. Ülkemizde hem tedavi ucuz, hem de güzellikleri göstermek için çalışmalar yapılmalı. Bu konuda Spa wellness, kaplıca kür tedavileri, akupunktur, meditasyon hizmetleri sunarak yurt dışından hasta getirtmek mümkün kılınabilir.”

Bel Okulu
Merkezlerinde medikal masajın yanı sıra manipulasyon denilen bazı eklemlerin fonksiyonel bozukluklarını elle açma işleminin de yapıldığını söyleyen Dr. Biçer, bel tutulmasından, boyun ağrılarına birçok eklem rahatsızlıklarında manipulasyon işleminin yapılmasının etkili olduğunu vurguladı. Ayrıca ESWT denilen yoğunlaştırılmış ses dalgalarıyla tedaviyi uygulayan tek merkez olduklarını ifade eden Dr. Biçer, “ESWT uygulaması özellikle topuk dikeni, tenisçi dirseği ve omuz tutukluluklarında birkaç seansta çözüm sunuyor. Benzer şekilde robot lazer de geniş bel boyun diz gibi geniş bölgelerin rahatsızlıklarında çok etkin çözümler sunuyor” diye konuştu. Merkezlerine hijyen belgesi almak için başvurduklarını vurgulayan Dr. Biçer, “Hastanın hastalığı hakkında bilgi vermek için ‘Bel Okulu’ açtık. Burada belin yapısı, fonksiyonları, belin nasıl kullanılacağı ile ilgili eğitim veriyoruz” dedi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge