Ana içeriğe atla

AKREDİTASYONA DİKKAT

Hastanelerde biyomedikal cihazlara yapılacak kalibrasyon ile X ışını üreten sistemlere yapılacak Kalite Kontrol Test çalışmasının birbirine karıştırıldığına dikkat çeken KAL-TEST Kalite Kontrol Test Müdürü Ercan Güçlü, kavram kargaşasından kurtularak doğru kurum tercih etmenin yollarını anlattı.

Ülkemizde tıbbi ışınlamalar alanında X-ışını üreterek teşhis ve tedavide kullanılan görüntüleme cihazlarının KAL-TEST Kalite Kontrol Testlerini yapmakta olan Kalibrasyon Test Danışmanlık Ve Eğitim Hizmetleri A.Ş. ISO IEC 17020 standardına bağlı olarak A Tipi üçüncü taraf bağımsız bir kuruluş olarak akredite olmuştur. Firma, Mamografi Akreditasyon programına katılan mamografi merkezlerinin kalite kontrol testlerini yapıyor. KAL-TEST, Konvansiyonel Radyografi, Bilgisayarlı Radyografi Okuyucu (CR), Dijital Radyografi, Konvansiyonel Mamografi, Dijital Mamografi (FFDM ve CR), Floroskopi (Anjiyo, C Kollu, Mide Masası), Dental (Periapikal, Panoramik), Bilgisayarlı Tomografi ve Ultrason görüntüleme sistemlerinin kalite kontrol testlerini gerçekleştirmektedir. Muayene kuruluşu olan şirket, 2009 yılında Manyetik Rezonans (MR) ve nükleer tıp görüntüleme sistemlerine de kalite kontrol test hizmeti vermeyi de planlamaktadır.

Radyasyon ve insan sağlığı odaklı olan Kalite Kontrol Test çalışmasının Radyasyon Güvenliği Programında temel ve en kritik parçası olması sebebiyle bilimsel çalışmayı gerektirdiğini dile getiren Kalite Kontrol Test Müdürü Ercan Güçlü, “Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Radyasyon Güvenliği Yönetmeliğinde ve Avrupa Birliği 97/43/EURATOM direktifinde kalite kontrol testlerinin konu hakkında uzman medikal fizikçiler tarafından yapılması gerekliliği yasal olarak yer almaktadır. KAL-TEST bünyesinde çalışan personel medikal fizik alanında yüksek lisans yapmış fizik mühendisi ve uzman fizikçilerden oluşmaktadır” dedi.

Kalibrasyon İle X Işını Üreten Sistemler
Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan yönetmelik ve yönergeler ile devlet hastaneleri ve özel hastanelerde sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, kaliteli ve verimli hizmet sunumunun sağlanması amaçlandığını belirten Medikal Fizik Uzmanı Güçlü, yönerge ve yönetmeliklerde görüntüleme cihazlarının kalite kontrolünün yapılıp yapılmadığının sorgulandığını ve hastanelerin de görüntüleme sistemlerinin kalite kontrol testlerini de yaptırdıklarını kaydetti. Hastanelerde biyomedikal cihazlara yapılacak kalibrasyon ile X ışını üreten sistemlere yapılacak Kalite Kontrol Test çalışmasının birbirine karıştırıldığına dikkat çeken Güçlü, ayrıca akreditasyon standardı konusunda da büyük bir karmaşa yaşanarak, hastanelerin yetkisi ve yetkinliği olmayan kalibrasyon firmalarından hizmet alarak zarar gördüklerini vurguladı.

Kalibrasyon ve Kalite Kontrol
“Önceden belirlenmiş şartlar altında, bir ölçü aletinin veya ölçme donanımının gösterdiği değerler ya da bir ölçüm sonucu bulunan değerler ile ölçülerin bunlara karşı gelen veya bilinen değerleri arasındaki ilişkiyi belirleyen işlemlerdir” şeklinde kalibrasyonu tanımlayan Güçlü, Hastanelere kalibrasyon hizmeti veren kuruluşların ISO IEC 17025 standardına bağlı olarak akreditasyona sahip olmaları gerektiğini işaret etti. Sistemlerin ölçülebilen ve kontrol edilebilen tüm performans karakteristiklerinin optimum seviyelerinde izlenmesi ve değerlendirilmesinin radyolojide kalite kontrolünü ifade ettiğini söyleyen Güçlü, hastanelere kalite kontrol hizmeti veren kuruluşların ISO IEC 17020 standardına bağlı olarak akreditasyona sahip olmaları gerektiğini ifade etti.

Akreditasyonun Bir Kapsam Dahilinde Geçerli
“Kavram karmaşasından dolayı hastanelerin alacağı ister kalibrasyon ister kalite kontrol hizmeti olsun, “Akreditasyon Standardı uygunluğu” ilk olarak değerlendirilmelidir. Akredite olan bir kuruluş “Akreditasyon Belgesi” ile birlikte akredite olduğu kapsamı ifade eden “Akreditasyon Kapsam Belgesi” almaktadır. Akreditasyon Kapsam Belgesi, kuruluş tarafından yürütülen faaliyetler arasında uluslar arası kriterlere göre yeterliliği onaylanmış faaliyetleri göstermektedir. Bir standarda göre Akredite olmuş bir kuruluş tarafından yürütülen her faaliyet akredite edilmiş değildir” diyen Güçlü, akreditasyonun bir kapsam dahilinde geçerli olduğunu ve kuruluşun her faaliyetini içermediğini kaydetti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge