Ana içeriğe atla

KARDİYOLOGLAR KONGREDE BULUŞTU

24. Ulusal Kardiyoloji Kongresi 24-27 Ekim tarihleri arasında WOW Convention Center İstanbul’da yoğun katılım ile gerçekleşti. Kongre hakkında Sağlık dergisine bilgi veren Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Dr. Çetin Erol, dernekleri bünyesinde birçok bilimsel araştırmanın yanı sıra halkı bilgilendirme çalışmaları da yaptıklarını söyledi.

Bu yıl yirmi dördüncüsü yapılan Ulusal Kardiyoloji Kongresinin24-27 Ekim tarihleri arasında WOW Convention Center İstanbul’da gerçekleşti. Kongrede ‘sempozyumlar’, ‘Güncelleme Toplantıları’, Karşıt Görüş’ ve ‘Nasıl Yapalım’ oturumları ile kalp-damar hastalıkları ile ilgili son bilgileri güncelleme ve tartışma imkanı bulacağız. “Kardiyolojide zor olgular” oturumları ile klinik uygulamada karşılaştığımız zorlukları hep beraber paylaşıp çözüm yolu arandı. “Görüntülü İnteraktif Kurslar” ile bilginin yanı sıra beceri de geliştirildi. Katılımcıları yaygınlaşan aile hekimliği uygulamasının doğurduğu ihtiyacı karşılamak için salondaki oturumların tümünü “Günlük uygulamada kardiyoloji” şeklinde düzenlendi. Bu toplantılar ile kalp-damar hastalıkları ile ilgili güncel temel bilgileri günlük pratiğe yönelik vermek, böylece pratiği son uygulamalara göre şekillendirildi.


Yurtdışından İlgi Büyük
Türk Kardiyoloji Derneği’nin bilimsel aktivitesinin en üst noktası olan ve geleneksel olarak her yıl yapılan kongrede Dünya ve Türkiye’deki Kardiyoloji alanındaki gelişmeler araştırmalar, çalışmalar ve bilgi yenilenmelerinin sunulduğunu belirten Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Dr. Çetin Erol, “Öncelikle kendi üyelerimiz olmak üzere kardiyoloji uzmanları, asistanları ve kardiyoloji ile ilgilenen her türlü branştaki hekimlere günlük pratik hayatlarında kullanabilecekleri bilgilerin yanında üst düzeyde bilimsel bilgiler verilmeye çalışılıyor. Katılımcı sayısı 4 bin olduğu geniş katılımlı bir toplantıdır. 11 yıldır Antalya’da yapılan kongreyi bu sene İstanbul’a taşıdık. Önümüzdeki yıl 25. kongremizi düzenleyeceğiz ki ‘Gümüş yıl’ olarak İstanbul’da yapılacak. Uluslararası alana açılma yönünden de İstanbul’u tercih ettik. Yurtdışından en az 150 kadar katılımcı ve 60’ın üzerinde bildiri var. 14 tane uluslar arası derneğin başkanı, Avrupa Kardiyoloji Derneğinin Başkanı ve Genel Sekreteri de katıldı. Avrasya ülkelerinin bütün temsilcilerinin yanı sıra Kosova devlet olduktan sonra katıldığı bu toplantı ile bilim dünyasına adım attı. Birçok Avrupa ülkesi ile ortak toplantımız var, buradan sonra Yunanistan’ın Kardiyoloji Kongresi’ne 14 Türk Kardiyologu olarak katılacağız” dedi.


‘HAPPY’ İle Kalp Yetmezliği Rakamları
“Hem yurtdışı yayınlarına hem kendi içimizdeki yayınlara hem de yapılacak çalışmalara ödül veriyoruz. Çalışmalardan hazırlanmış projelere ödül veriyoruz ayrıca dernek olarak çok büyük projelere imza atıyoruz. Mesela bu toplantıda açıklanacak ‘Türkiye’den epidemiyolojik veri: HAPPY’ Türkiye’deki kalp yetmezliğine ait ilk rakamlardır. Kendi rakamlarımızı kullanacağız, kalp yetmezliği kalp hastalıkları sonucunda ortaya çıkan çok ciddi bir durumdur. Türkiye’de 2-3 milyon arasında kalp yetersizliği olan kişi bulunuyor. Bu veriler benzer ülkelerden ve dünya ortalamasından üç kat daha fazladır. 2009’un sonunda bitecek çalışmanın ilk verilerine göre belirlenen 4 milyon kişinin arasında 1-1,5 milyon kişi günlük işlerini yapamayacak çok ciddi yetersizliğe sahip durumda ve ciddi tedaviye ihtiyacı olan hastalar. Yaklaşık 2,5 milyon kişi ise yüksek tansiyon hastası, kalp krizi geçirmiş, aşırı şişman ve uygun tedavi olmayan kişiler. Türkiye genelini kapsayan ve 23 ilde Türkiye’yi temsil eden 35 yaş üzerindeki 4 bin 500 kişiden örnekler alınarak bu veriler saptandı” diyen Dr. Erol, Türkiye’nin bugüne kadar kendi rakamlarının olmadığını ancak bu çalışma sonucunda sağlıklı bir verinin oluştuğunu belirtti.

"Kalbini Sev Kırmızı Giy"
Derneğin 10 tane çalışma grubu olduğunu dile getiren Dr. Erol, çalışma gruplarının kendilerine ait bilimsel toplantılarının yanı sıra halkı bilinçlendirmeye yönelik kampanyalarda düzenlediklerini kaydetti. “Türkiye ve Dünyada kalp hastalıkları birinci dereceden ölüm nedenidir.3 yıldır devam eden 12/8 isimli hipertansiyon, ‘Kalbini koru içinde sevdiklerin var’ kampanyalarının yanı sıra, Avrupa Kalp Sağlığı projesinde bir katkımız var. Sağlık Bakanlığı ile ortak ‘Ulusal kalp sağlığı politikası’ adı altında kılavuz hazırladık. ‘Kalbini sev kırmızı giy’ kampanyasını başlattık ki bunların hepsinin amacı halkı bilinçlendirerek önlem almak. Ama asıl amacımız çocukluktan başlayarak herkesin yaşam şeklini değiştirmek, sağlıklı beslenme, daha iyi hareket etme, kilo almama, sigara içmeme gibi hayati anlamdaki önlemleri aldırmak. Sağlık Bakanlığının ve derneklerin gayretleriyle çok ciddi bir karara imza atıldı” diyen Dr. Erol, tüm kapalı alanlarda sigara içme yasağının dışında gıda ve diğer faktörlerde de önlemlerin alınması gayreti içerisinde olduklarını ifade etti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge