Ana içeriğe atla

SGK, KATKI PAYI İÇİN UYARDI

20-24 Ekim tarihleri arasında SGK il sağlık müdürleri Kızılcahamam’da yapılan bilgilendirme toplantısında yenilikler ve yapılacaklar konuşulduğunu dile getiren SGK Başkan Vekili Fatih Acar, “Kişi muayene olduğu anda sistem otomatik olarak katkı payını da kaydediyor. Reçetenin tekrar sağlık ocağı veya aile hekimine yazdırılması kişiyi bu payı ödemekten alıkoymuyor” dedi.

20-24 Ekim tarihleri arasında SGK il sağlık müdürleri Kızılcahamam’da yapılan bilgilendirme toplantısında bir araya geldi. Toplantı “Bilgi Paylaşım ve Eğitim” başlığı altında yapıldı. Beş gün süren toplantının açılış konuşmasını yapan SGK Başkan Vekili Fatih Acar, “Türkiye’nin 20-30 yıldır gerçekleştiremediği bir reformun hayata geçirilmesinde kurumumuz önemli rol oynuyor. Uzun süren tartışmalardan sonra hayata geçirmeye çalıştığımız son yılların en önemli reformunu hazırladık. Bunun yasalaşmış olması kadar yasanın hayata geçmiş olması da önemli. Yasaları yapabilirsiniz ama uygularken ciddi sıkıntılar yaşarsanız yasanın başarı olması mümkün değil. Bize tarihi bir görev düşüyor, ağır bir sorumluluğun altına girdik. 81 il müdürü ile birebir görüşülerek, performanslarını ve sorunlarını paylaşacağım.” dedi. Kurum olarak iki temel hedefleri olduğunu söyleyen Acar, bunlardan birinin etkin verimli çalışan şeffaf bir kamu idaresi oluşturmak ve diğerinin vatandaş odaklı kamu idareciliğini kuruma tesis etmek olduğunu söyledi.

Katkı Payı Düzenleme Getirecek
Gelişmiş ülkelerde katılım payı uygulamasının varlığını vurgulayan Acar, “Özellikle 1 Ekim’den itibaren sağlık harcamalarını arttıracak uygulamaya başlamış olduk. 18 yaşın altında vatansız ve sığınmacılar dahil kapsama aldık. Bunun yanı sıra sürdürülebilirliği de sağlamak zorundayız. İnsanların istediği gibi ‘Ben özel hastaneye gidiyorum veya üniversite hastanesine gidiyorum’ dememesi lazım. Gidiyorsa da bir katılım payı ödemeli. Gereksiz yere üniversite ve devlet hastanelerinde yığılmaları önlemek gerekiyor. Ciddi rahatsızlığı olan insanların tetkik ve tahlillerini daha rahat yaptırabilmelerini sağlamalıyız. Uygulamanın kontrolünü sağlamak için de aile hekimliği ve katılım payının getirildi” dedi.


Katılım Payı Zamanında Ödenmeli
Aile hekimliğine geçiş döneminde öncelikle 4 ilde pilot uygulamaya geçtiklerini dile getiren Acar, 1 Ocaktan itibaren 19 ilde uygulamaya geçileceğini kaydetti. Birinci basamak sağlık kuruluşlarında katılım payı alınmadığını işaret eden Acar, 2. -3. basamak sağlık kuruluşlarında ve özel hastanelerde vatandaşların muayene olduğunda eczanelere katılım payı vermesi gerektiğini belirtti. Muayene olduktan sonra eczaneden ilaç alınırken ödendiğini söyleyen Acar, “Katılım payı ödememek için reçetesini sağlık ocağına veya aile hekimi bulunan yerlerde aile hekimine yazdırmak suretiyle eczaneden o reçeteyle ilacını alabiliyor. Bu durumda katılım payından kurtulmuş olmuyoruz. Katılım payında kişi muayene olduğunda sistem otomatik olarak yazıyor. Dolayısıyla bir sonraki muayeneye gittiğinde biriken katılım payı hesabı karşısına çıkabilir. Buna dikkat edilmeli” dedi.

İstisnai Hizmetler Kapması Genişletilecek
2009 yılı Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) ile ilgili hazırlıklarını sürdürdüklerini söyleyen Acar, istisnai sağlık hizmetlerinin kapsamının genişletileceğini, neleri kapsayacağı, kısıtlayıcı kuralları gibi konuları bu süre zarfında değerlendireceklerini belirtti. Amaçlarının sosyal taraflarla görüşüp onların da görüşü doğrultusunda oluşturulacağını kaydeden Acar, sosyal güvenlikle ilgili eğitim programlarının sürdüğünü, reformun neler getirdiği konusunda halkı bilinçlendirmek amacıyla televizyonlarda da program yapılacağını söyledi.

SGK Binalarında Yenilenme Dönemi
SGK’nın toplam 26.2 katrilyonluk prim alacağı olduğunu belirten Acar, “23 katrilyonluk kısmının yeniden yapılandırılarak devlet kasasına 14 buçuk katrilyon lira girecek 2009 yılı yenilenme dönemi olacak; kurumun hizmet binaları değişecek. Çok eski, temiz olmayan ortamlarda hizmet veren binalara sahibiz. 2008 ve 2009 yılları yenileyeceğimiz bir dönem olacak. TOKİ ile yapacağımız anlaşma çerçevesinde birçok hizmet binamız yeniden inşa edilecek. 30 bin üzerinde nüfusu olan yerlerde SGK merkezleri açılacak ve bunun için şimdilerde personel planlaması yapılıyor” dedi.

Diğer Ülkelerde Katılım Payı Oranları
SGK’dan yapılan açıklamada, 1 Ekim öncesinde SSK’da 1 ile 2 YTL, Bağ-Kur’da 1.5 YTL ile 3 YTL arasında, Emekli Sandığı emeklilerinde ise 2 YTL katılım payı uygulandığı hatırlatıldı. SUT ile birinci basamak sağlık tesislerindeki (sağlık ocakları ve aile hekimleri) muayene ve tedavilerde katılım payı alınmaması esas alındı. Birinci basamak sağlık tesisleri dışında kalan diğer sağlık tesislerinde katılım payı uygulamasına devam edilmekle birlikte katılım payı tutarları Fiyatlandırma Komisyonunca yeniden belirlendi. Buna göre, ikinci basamak kamu sağlık kurumlarında 3 YTL, eğitim ve araştırma hastanelerinde 4 YTL, üniversite hastanelerinde 6 YTL ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarında 10 YTL olarak belirlendi.

Ayakta tedavi katılım payı yönünden diğer ülkelerde tablo şöyle: Almanya – 10 avro (her ödeme 3 ay geçerli), Avusturya - yıllık 10 avro ve tedavi bedelinin yüzde 20’si, Belçika - tedavi bedelinin yüzde 25’i, Finlandiya - yıllık 22 avro ve hastaneye her gidişte 22 avro, Fransa - tedavi bedelinin yüzde 30’u ve taban fiyat, İsveç - 11-22 avro, İsviçre - yıllık 194 avro ve yüzde 10, Portekiz - 2-6,1 avro, Yunanistan - 6,46 avro, sevksiz giderse tedavi bedelinin yüzde 20’si.


SUT’taki Kısıtlayıcı Tedbirler
SUT ile birlikte bazı kısıtlayıcı tedbirler de uygulamaya geçiyor. Acil haller hariç olmak üzere, aynı hastalık nedeniyle (aynı dala başvurularda) muayene ücreti 10 gün içinde tekrar ödenmeyecek. Aynı sağlık kurumuna gün içinde birden fazla dalda yapılacak başvurularda yalnız muayene ücretleri ödenecek. Ayaktan tedavilerde, “Tanıya Dayalı İşlemler” için sadece listede belirlenen fiyat ödenecek. Böylelikle, ilk muayenenin ardından talep edilen tetkikleri yaptırmak amacıyla takip eden günlerde tekrar gelen hasta için hastaneye tekrar muayene ücreti ödenmeyecek. 222 adet radyoloji ağırlıklı tetkikin (MR, tomografi, sintigrafi, vb.) gereksiz tekrarını engellemek üzere, acil ve tıbbi gereklilik halleri hariç, 1 ay ile 6 ay arasında değişen süre sınırlamaları getirilecek. Bu tetkiklerin gerekliliği ile ilgili süreler Hacettepe Üniversitesi ile birlikte yapılan çalışmalar neticesinde belirlenecek. Şimdiye kadar, yeni MR çektirmiş bir hasta başka bir hastaneye gittiğinde, bu hizmeti başka bir sağlık kuruluşundan alıp almadığı görülememekteydi; bundan sonra elektronik provizyon sistemiyle hastaya yapılmış tetkikler görülebilecek.

Tedbirle, sezaryen ve katarakt ameliyatlarıyla ilgili fiyat düzenlemeleri de yapıldı. 675 YTL olan sezaryen ameliyatının fiyatı düşürülerek 450 YTL, 250 YTL olan normal doğum işleminin fiyatı artırılarak 400 YTL olarak düzenlendi. Maliyet hesaplamaları sonuçlarına göre yapılan değerlendirmeyle, anestezi uygulanmadan FAKO ile yapılan katarakt ameliyatında fiyat 686.5 YTL’den, 350 YTL’ye indirilmiş, anestezi uygulanan FAKO ile yapılan ameliyatlarda ise 650 YTL ödenmeye devam edilecek. Ayrıca başta organ nakli ve kanser cerrahisi ameliyatlarının bulunduğu A Grubu’ndaki 185 adet cerrahi işlemlerin her birine ödenecek tutarlar yüzde 35-40’lara varan oranlarda artırıldı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge