Ana içeriğe atla

Sunguroğlu: “DEVLET ÖNÜMÜZÜ AÇTIĞI TAKDİRDE DAHA İYİ HİZMET SUNACAĞIZ”

Çağ Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kadirhan Sunguroğlu, hastanelerinin 2007 yılı çalışmaları ve 2008 yılı hedefleri hakkında Sağlık Dergisine bilgi verdi.

1983 yılında bir grup doktor tarafından kurulan Çağ Sağlık Grubu, her geçen gün kendini yenilemeye devam ediyor. 1994 yılında aralarına gençlerinde katılması ile yeni bir atılım başlatan Çağ Sağlık Grubu, 1997 yılında Çağ hastanesini açarak hizmet alanını genişletti. Hastanenin çalışmaları hakkında bilgi veren Çağ Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kadirhan Sunguroğlu 2007 yılında açtıkları Çağ Hayme Sultan Termal Tesisleri ile yeni bir alanda da hizmet sunmaya başladıklarını açıkladı. Çağ Sağlık Grubu, Çağ laboratuarlar grubu, Kavaklıdere Çağ laboratuarı , Yıldız Çağ tıp merkezi, Doktorlar Çağ tıp merkezi, Ostim Çağ polikliniği, Bionatura doğal besin destekli ürünleri, Çağ Sağlık Eğitim Derneği olmak üzere daha da gelişerek hizmet vermeye devam ettiklerini Sunguroğlu, Haymana ilçesinde faaliyete geçen termal tesis ile sağlık turizmine de yatırım yapmaya başladıkları söyledi. Sunguroğlu, termal tesislerinin ikinci etabını 2009 yılında tamamlayacaklarını da dile getirdi. Haymandaki Hayme Sultan Termal Tesislerine bazı hastaları yönlendirdiklerini anlatan Sunguroğlu; “Kas, eklem, hareket sistemi hastalıkları olan hastaları bu tesisimize yönlendiriyoruz. Cilt hastalıkları, hatta psikiyatrik hastalıkları olanlarda da termal etkili oluyor. Haymana termal tesisleri dünyanın ikinci kıymetli suyudur. 44 derece çıkan su 41 derecede havuzda en doğal haliyle veriliyor. Diğer tesisler gibi sulandırmadan, soğutmadan en doğal haliyle veriliyor. Çağ Sağlık Grubu ilk termal tesis açan özel sağlık grubudur ” dedi.

Hedefimiz, akreditasyon çalışmaları
Çağ Hastanesine taşradan sevk edilen çok sayıda kalp cerrahisi ve anjio hastası olduğunu ifade eden Sunguroğlu, 11 yıldır tüm tıbbi dallarda hizmet verdiklerini belirtti. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinin en başarılı hocalarını bünyelerinde bulundurduklarını kaydeden Sunguroğlu, bu hocalardan 4 tanesinin profesör ünvanı taşıdığını açıkladı. Sunguroğlu, bu sene birçok alandaki cihazlarını yenilediklerini de anlattı. Ağrı tedavisi için özel anestezi profesörleri ile beraber tedavi alternatifleri geliştirdiklerini ifade eden Sunguroğlu, Algoloji adı verilen bu dalla iyileşmeyecek hastaların ağrılarını bloke ettiklerini belirtti.
Sunguroğlu, hastaneleri hakkında şu bilgileri verdi: “2007 yılı poliklinik sayımız 50 bin, ameliyat sayımız ise 4500, kalp cerrahisi ve anjio sayısımız 6 bin’dir. Bu yıl beyin cerrahisi kadromuzu yeniledik, beyin tümörleri ameliyatlarını yapmaya başladık. 2008 yılı hedeflerimiz arasında akreditasyon çalışmalarımız bulunmaktadır. Çalışan personelimize eğitim vereceğiz. Kaliteden ödün vermeyeceğiz.”

Şu sıralar TBMM gündemine getirilmesi beklenen Sosyal güvenlik yasası hakkında da konuşan Sunguroğlu, “Bu yasa özel hastanelerin son derece zor durumda kalmasına sebep olacak. Biz bu sistemin özel sektöre büyük bir darbe vuracağı inancındayız. Yeni sistemle özel hastanelerin sonu hazırlanacak. Ya düşük fatura gösterip gayri resmi para alınacak ya da kaliteden ödün verilecek. Bakanlık hastanelerinin bu durumdan etkileneceğini zannetmiyorum. Çünkü; binanın, çalışanın, makinelerin maliyetini devlet karşılıyor. Tabi ki bizlerde fark almak istemeyiz ancak, verilen hizmeti karşılayacak kadar ücret talep etmemiz şart. Zaten kalp ameliyatları, ortopedi ve anjio gibi alanlarda fark alınmıyor” dedi.
“Eğer Türkiye’de hekim açığı varsa, hekimlerin birkaç yerde çalışması serbest bırakılmalı” diyen Sunguroğlu, yakında meclise gönderilmesi beklenen tam gün yasası ile getirilmek istenen tek bir çalışma ortamının sıkıntıya sebep olacağını vurguladı. Sunguroğlu, bu yasanın şu haliyle çıkması durumunda hematoloji gibi az sayıda uzman olan branşlarda tedavinin zorlaşacağına dikkat çekti. Sunguroğlu, kendisinin hem kamu da hem de özelde çalıştığını belirterek, “Eğer bana bir tercih hakkı sunarlarsa ben elbette ki devleti sececeğim. Ancak bu durumda da özel hastane olarak yatırımlarımızın önü kesilmiş olacak. Devlet özele destek verirse, özel hastaneler yatırımlarını arttıracaktır. Hastanemizin fiziksel olarak yerini dar buluyoruz. Devlet özel hastanelerin önünü açarsa hastanemize yer bakıyoruz. Bahçeli, donanımlı bir hastane yapmayı planlıyoruz” dedi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge