Ana içeriğe atla

TJOD, BİLİRKİŞİ KURSU İLE HEKİMLERİ AYDINLATTI

TJOD Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. İsmail Dölen, ilk kez düzenlenen Bilirkişi Kursunu Sağlık Dergisi’ne anlattı.

8. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi’nde Sağlık Dergisi’ne konuşan Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. İsmail Dölen, ilk kez düzenlenen ve 17-18 Nisan günlerinde Ankara’da gerçekleşen bilirkişi kursunun başarıyla tamamlandığını, sonbahardan itibaren başka illerde düzenlenmesi için çalışmaların devam ettiğini söyledi.

“Yanlış Kararlar Çıktığı Zaman Hekimler Defansif Tıbba Yöneliyorlar”
Kursun amacını; adaletin gerçekleşmesi, yargının vereceği kararların doğru olmasını sağlamak olarak özetleyen Doç. Dr. Dölen, yanlış kararların hekimlerin davranışlarını etkilediğini kaydederek, “Yanlış kararlar çıktığı zaman hekimler defansif tıbba yöneliyorlar, hastayla karşılaştığında önce kendisini düşünmeye başlıyor. Mahkemeler hekimleri haksız yere suçlarlarsa, ceza verirlerse, hekimlerin davranışları ve mesleki uygulamaları değişiyor. Bizim amacımız bu kursla, bilirkişilerin hekimlerle ilgili kararlarını bilimin gerçeklerine uygun olarak vermeleri ve bunlara dayanarak ortaya çıkan mahkeme kararlarında hekimleri incitmemeleri. Bir insan suçluysa cezasına razı olur ama hiçbir suçu olmayan insana ceza verirseniz, binlerce liralık tazminat davası açarsanız, kırılırlar, şevkleri kalmaz” dedi.

“Komplikasyon Hekimlerle İlgili Davalarda Çok Kullanılıyor”
“Komplikasyonlar hekimlere yönelik davalarda dikkat çekici bir konu, hukuken durum nedir” sorusunu yanıtlayan Doç. Dr. Dölen şunları söyledi: “Komplikasyon hekimlerle ilgili davalarda çok kullanılıyor. Hekimler olarak, belirli bir sayıda ameliyat yapılıyorsa, bir-ikisinde hastanın zarar görmesi olağandır diye bakılıyor. Ancak, hukuken durum böyle değil. Hukuken, ‘eğer bir hekim sorumlu olduğu hastada bir zararın ortaya çıkmasına neden oluyorsa o zaman hekim tazmin etmek zorundadır’ bakışı geçerli. Hukuken, hastada zarar ortaya çıkmışsa, hekimin kusurlu olmadığının ispatlanması gerekiyor. Hekimin, bilimin güncel gereklerine göre davranmış olması, gereken tüm dikkat ve özeni göstermesi, tedbirleri almış olması gerekiyor. Buna rağmen ortaya bir zarar çıkarsa hekimin kusuru yoktur. Eğer, hekim acele etmişse, tedbirleri gözden kaçırmışsa kusurludur, zararını karşılamalıdır deniliyor. Dolayısıyla bu bir komplikasyondur, benim kusurum yok demenin hukuken anlamı yok. Hukuken anlamlı olması için ‘ben doğru doktorluk yapmama rağmen zarar oluşmuştur’ denilmesi gerekir. Acele, özensiz, dikkatsiz işlem yapmışsınız, hakim size ceza verir.”

“TJOD Öncülük Etti”
Bilirkişi Kursunu 2009 Kasım ayında TJOD Yönetim Kurulunda kararlaştırdıklarını kaydeden Doç. Dr. Dölen, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Yargıtay Üyeleri, Yargıtay’ın 4. ve 9. Ceza, 4. ve 12. Hukuk Dairelerinden üyeler ve Tetkik Hakimlerinin kursta görev aldığını bunun yanında Ankara Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültelerinden öğretim üyeleri, bilirkişilik yapan kadın doğum uzmanları ve avukatların da kursa katkı verdiğini bildirdi.

“Kursa Katılanlar Uyuşmazlıklarda Mahkemelerimize De Yardımcı Olacaklar”
Doç. Dr. Dölen, katılımcıların 15 yılın üzerindeki kıdemli uzmanlar ile öğretim üyelerinden oluştuğunu, ortaya çıkan sonucun çok değerli olduğunu kaydederek, “Bu arkadaşlarımız önümüzdeki yıllarda tıbbi konulardaki uyuşmazlıklarda mahkemelerimize de yardımcı olacaklar. Sonuçta ortaya çıkan kararlar halk yararına olacaktır diye düşünüyorum” dedi.
Kursun, 114 kişinin katılımıyla başladığını, ardından iki grup halinde interaktif bir ortamda devam ettiğini belirten Doç. Dr. Dölen, TJOD’un dışarıdan katılımcıların ev sahipliğini yaptığını, kurs kitabının önceden hazırlandığını, kurs sırasındaki konuşmaların görüntülerinin ise CD olarak katılımcılara gönderilmesi yanında Yargıtay Üyeleri ile Tetkik Hakimlerinin konuşmalarının TJOD internet sitesinde yayınlanarak herkesin yararlanmasına açık hale getirileceğini bildirdi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge