Ana içeriğe atla

TÜM GEBELİKLERDE ENGELLİ BEBEK DOĞMA RİSKİ: YÜZDE 1-2

8. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi’nde gebelikte görülen anomalilerle ilgili açıklamalarda bulunan TJOD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Faik Mümtaz Koyuncu: “Tüm gebelikler içinde engelli bebek doğma riski yüzde 1-2 civarında ” dedi.

8. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi’nde Sağlık Dergisi’ne konuşan Celal Bayar Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı ve TJOD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Faik Mümtaz Koyuncu, gebelikte görülen anomalilerle ilgili açıklamalarda bulundu. Yenidoğan bebeklerin yaklaşık yüzde 3-5’ inde çeşitli yapısal anomaliler görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Koyuncu, gelişen teknolojiyle bazen erken dönemlerde anomalileri tespit etmenin mümkün olduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Koyuncu, anomali risklerini artıran faktörlerini; ailede ya da kişisel doğumsal bozukluk öyküsü, önceki çocuklarda doğumsal bozukluk olması, gebelik oluşumu sırasında belirli ilaçların kullanımı, akraba evlilikleri ve 35 yaş üstü gebelikler olarak sıralarken, anomalilerin önemli bir kısmının düzeltilebilir olduğuna dikkati çekti.

“Gebeliğin İlk Üç Ayında Mikrobik Hastalıklar Geçirilmesi Sonucu Genlerde Bozukluk Olabilir ”
Tüm gebelikler içinde engelli bebek doğma riskinin yüzde 1-2 civarında olduğuna dikkat çeken Prof. Dr.Koyuncu, akraba evliliklerinin risk oranını artırdığını kaydetti. Prof. Dr. Koyuncu, bunun haricinde gebeliğin ilk üç ayında; gebeliğe zararlı olduğu belirlenmiş ilaçların alınması, röntgen ışınlarına maruz kalınması, özellikle gebeliğin ilk üç ayında mikrobik hastalıklardan kızamıkçık, sitomegolovirüs, frengi, kabakulak, suçiçeği, grip, toksoplazma gibi bazı hastalıkların geçirilmesi sonucu genlerde bozukluk oluşarak anne karnındaki bebeklerin engelli olmasına sebep olabildiğini dile getirdi.

Merkezi sinir sistemi anomalileri hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Koyuncu, “Merkezi sinir sistemi embriyolojik gelişimde vücudun diğer bölgelerine göre daha erken ve çok daha hızlı gelişir. Bu gelişim sırasında ortaya çıkan anomalilerin bazıları hayatla bağdaşmazken bir kısmının doğum sonrası tedavisi mümkün olabilir. Pek çoğu oldukça ağır problemler olan bu anomalilerdir” dedi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge