Ana içeriğe atla

“TÜRKİYE’DE DOKTORLARIN KALİTESİ BİLİMSEL ANLAMDA ÇOK YÜKSEK”

8. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi’ne katılan Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Emre Seli, ülkemizdeki hekimlerin çalışmaları hakkında düşüncelerini Sağlık Dergisi’ne anlattı.

8. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi’nde ‘Mesleğin Ustaları’ özel oturumunun konuşmacıları arasında yer alan ve ‘Polikistik Over Sendromunda Tedavinin Optimizasyonu’ konulu bir sunum yapan Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Emre Seli, polikistik over sendromunun kadınların en çok yakalandığı hastalık olması yanında, kalp ve şeker hastalıklarına yol açması açısından da önemli olduğunu söyledi.

Esra Öz: Polikistik Over Sendromu kadınların en fazla doktora gitme nedenlerinden biri. Bu konuyu biraz daha detaylı anlatabilir misiniz?
Doç. Dr. Emre Seli:
Polikistik over sendromu adet bozukluklarından sorumlu olduğu için en sık görülen jinekolojik olgulardan biridir ve kadınların en fazla doktora gitme nedenleri arasında bulunan adet bozukluklarına neden olur.
Polikistik over sendromunun görülme sıklığı yüzde 5-8 dolayında. Ayrıca bunun yanında bazı kadınlarda diyabet, kalp hastalığı gibi ciddi sekonder sorunlara yol açtığı için, genç yaşta tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Bu yönüyle, insanların tüm hayatlarına etki edebilen olgulardan, kadın doğumcuların da insanların tüm hayatına müdahale edebildiği hastalıklardan biridir.

Polikistik over sendromu olan bir hastanın eğer insülün problemi varsa, şeker hastalığı öncesi konumu varsa yada kalp hastalığı riski varsa, kadın doğumcu yerinde bir müdahale ile bu riskleri azaltıp, yalnız bu hastalığı adet düzensizliğini tedavi etmekle kalmayıp, tüm hayatına ve genel sağlığına etki etme olanağı vardır.

Türkiye’yi yakından tanıyan bir bilim adamı olarak, Amerika’dan bakınca Türkiye’deki kadın doğum alanındaki gelişmeler nasıl görülüyor?
Türkiye’de kadın doğumun seviyesi çok iyi durumda bulunuyor. Türkiye’de doktorların kalitesi hem bilimsel hem klinik anlamda çok yüksektir. Bu yalnız benim fikrim değil, kendi branşımda en önemli bilimsel dergilerde en çok yayın yapan altıncı ülke Türkiye. Mesela, Türkiye futbolda dünya altıncısı değil ama bilimsel yayınlarda sürekli olarak ilk 6 ülkeden biriyiz. Ayrıca Türkiye’de yetişmiş, başka ülkelerde ve Türkiye’de çalışan dünyaca tanınmış çok insan var. Avrupa ve ABD’de de Türk hekimler başarılı bulunuyor.
Şunu da belirtmeliyim, tıp sadece doktorlar tarafından yapılan bir şey değil. Hastane temizliğinden, hemşire kalitesine, yönetim konularına kadar geniş bir alanı kapsıyor. Bir hastanın tedavisinin sonucunda ne kadar başarılı olunduğu, sadece doktorların sorumluluğunda değildir. Genel sonuçlarını bilmiyorum ama Türkiye’de tıbbın ve Türk doktorların çok iyi olduğunu biliyorum.

Kongreyi genel olarak değerlendirebilir misiniz, bilimsel çerçevesi sizce tatmin edici mi?
TJOD tarafından düzenlenen bu kongre son derece başarılı. Öncelikle katılımı çok yüksek ve konu şimdiye kadar dinlediğim konuşmalar çok başarılı. Ben, TJOD’un ABD’deki karşılığı olan ACOG tarafından düzenlenen kongrede de geçen yıl konuşmacıydım. Bu yıl TJOD’a geldiğim için katılamadım. Benim gözlemlediğim kadarıyla TJOD çerçevesinde yapılan konuşmalar en az ABD’deki konuşmalar kadar iyi, hatta daha iyiydi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge