Ana içeriğe atla

KALITSAL İŞİTME KAYBINA YOL AÇAN YENİ BİR GEN BULUNDU

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Amerika Miami Üniversitelerinden akademisyenlerin ortak çalışmasıyla, işitme kaybına neden olan yeni bir gen bulundu.

Ankara Üniversitesi(AÜ) Tıp Fakültesi ve Amerika Miami Üniversitelerinden akademisyenlerin ortak çalışmasıyla, işitme kaybına neden olan yeni bir gen bulundu. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Genetik Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mustafa Tekin başkanlığındaki geniş bir ekip tarafından yürütülen araştırma “A Truncating Mutation in SERPINB6 is Associated with Autosomal Recessive NON-Synndromic Sensorineural Heraing Loss” başlığını taşıyor. Çalışmanın önemli bir kısmı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Genetik Anabilim Dalı’nda gerçekleştirildi. Araştırma “American Journal of Human Genetics” dergisinin Mayıs sayısında yayınlandı.

10 Yılda 50’den Fazla Gendeki Değişiklikleri
İşitme kaybı dünyada 270 milyondan fazla insanı etkiliyor. Geçtiğimiz 10 yılda 50’den fazla gendeki değişikliklerin işitme kaybına yol açtığı bulundu. Ancak işitme kaybı yapan en az 60 gen daha bulunduğu hesaplanıyor.

“6 Yıldır Türkiye’de İşitme Kaybının Genetik Nedenleri Araştırılıyor”
Prof. Dr. Tekin, başkanlığını yürüttüğü ekibin, 6 yıldır Türkiye’de işitme kayıplarının genetik nedenlerini araştırdıklarını belirtti. Çalışmanın AÜ, TÜBA ve TÜBİTAK tarafından desteklendiğini kaydeden Prof. Dr. Tekin, çalışmalarında Türkiye’nin değişik bölgelerinden yüzlerce işitme engelli birey ve ailesinde genetik faktörleri araştırdıklarını söyledi.

“İşitme Engellilerin Yaklaşık Yüzde 70′inde Genetik Faktörler Sorumlu”
Çalışmalarının, Türkiye’deki işitme engellilerin yaklaşık yüzde 70′inde genetik faktörlerin sorumlu olduğunu gösterdiğini bildiren Prof. Dr. Tekin şunları söyledi: “Belirlenen genetik faktörler bölgesel farklılıklar göstermekteydi. Akraba evliliği ve işitme engellilerin eş tercihleri genetik faktörlerin dağılımını etkilemekteydi. Normal işitme ve denge yüzlerce genin sağlıklı çalışması ve birbiriyle normal etkileşimiyle sağlanmaktadır. Bu genlerden herhangi birindeki değişiklikler işitme kaybına yol açabilir.”

“Bu Gen, Embriyoda İç Kulağın Gelişimi İçin Yeri Doldurulamaz”
Prof. Dr. Tekin, yapılan araştırma sonucunda işitme engelli hastaların küçük bir kısmında, bu gende anne ve babadan geçen değişiklikler olduğunun saptandığını ifade ederek, “DNA değişiklikleri saptanan işitme engellilerde iç kulakta normalde bulunması gereken işitme ve denge organları hiç gelişmemişti. Çalışmanın sonuçları bu genin kodladığı proteinin insan embriyosunda iç kulağın gelişimi için yeri doldurulamaz olduğunu göstermektedir. Bugüne kadar çalışılan diğer canlılarda ise bu gende değişiklikler olduğunda iç kulak oluşabilmektedir” dedi.

Çalışma İç Kulağın Gelişimini Aydınlatacak
Prof. Dr. Tekin konu ile ilgili şu bilgileri verdi: “Çalışma, başından sonuna kadar Türkiye’de yapılan ve bir insan hastalığına yol açan yeni bir genin tanımlandığı az sayıdaki araştırmadan birisidir. Bu çalışmanın sonuçları insanlarda iç kulağın gelişiminin aydınlatılması yolunda önemli ilerleme sağlamıştır.”

SERPINB6 Tüy Hücrelerini Koruyor
Doç Dr. Mustafa Tekin başkanlığındaki araştırmada, daha önce varlığı bilinmeyen 6’ıncı kromozomdaki bir bölgenin yeni bir işitme kaybı geni barındırabileceği gösterildi. Daha sonra bu bölgede bulunan SERPINB6 sitoplazmada bulunuyor ve protezları durdurarak hücreleri koruyucu bir işleve sahip. Araştırmacılar ise bu proteinin iç kulakta işitmeden işitmeden sorumlu tüy hücrelerinde bulunduğunu gösterdiler. Tüy hücreleri yüksek ses seviyesi, ilaçlar, bazı hastalıklar veya yaşlana etkisiyle zarar gördüğünde işitme kaybı ortaya çıkıyor. Bu hücreler zarar gördüğünde SERPİNB6 enzimleri durdurarak tüy hücrelerini koruyor.

Araştırmaya TÜBA ve TÜBİTAK Desteği
Araştırmacılar işitme kaybının mekanizmasını öğrenmenin önemli olduğunu, ileride işitme kaybına yönelik koruyucu yöntemler geliştirilebileceğini ve hatta tedavi yöntemlerinin önünün açılabileceğini belirtiyorlar. Birçok işitme kaybında genlerin nasıl bu kayba neden olduğu bilinmiyor. Yapılan bu çalışma tüy hücrelerini hasardan koruyan bir proteinde ortaya çıkan hasarın işitme kaybına yol açabileceği bildiriliyor.
Araştırmalar Ankara Üniversitesi, TÜBA ve TÜBİTAK tarafından desteklendi. Prof. Dr. Mustafa Tekin, işitme kaybının genetik özellikleri konusundaki çalışmalarıyla 2008 yılında TÜBİTAK Teşvik Ödülü almıştı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge