Ana içeriğe atla

NÖBET ÜCRETLERİ 2010 DA YÜZDE 150 ARTTI


Sağlık Bakanlığı vatandaş memnuniyetinin yanı sıra, sağlık personelinin de motivasyonunu artırmak için değişiklikler yapıyor. Nöbet ücretlerindeki son gelişmeler hakkında bilgi veren Sağlık Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Memet Atasever, nöbet ücretlerinde yapılan zamlar ve sözleşmeli personelin nöbet ücreti alabileceğinin müjdesini verdi.


Tam gün yasası olarak bilinen ve 30 Ocak 2010 tarihli Resmî Gazete yayımlanan Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam gün Çalışmasına ve bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 10. Maddesi ile sağlık personelinin nöbet ücretlerini düzenleyen 657 sayılı devlet memurları kanunun EK 33 maddesinde değişiklik yapıldı.

30 Ocak 2010 tarihinden itibaren geçerli olan söz konusu değişikler:


-Ağız ve Diş sağlığı merkezleri ile 112 acilde çalışan personele de nöbet ücreti alabilme hakkı getirildi.

-Nöbet ücret ödemelerindeki üst sınır olan 80 saat 130 saate çıkarıldı.

-Nöbet ücretini alabilmek için en az kesintisiz 8 saat olan nöbet tutma zorunluluğu 6 saate indirildi.

-İcap nöbetleri için ödenecek saatlik tutar, normal nöbet ücretinin yüzde 30’undan yüzde 40’ına yükseltildi.

-Sağlık personeli dışındaki diğer personele de nöbet ücreti alma hakkı getirildi.

-Ayrıca nöbet saat ücretleri önemli ölçüde artırıldı.

“2009 Yılında 80 Milyon TL Nöbet Ücreti Ödenmişken 2010’da 200 Milyon TL Ödendi”
Yapılan değişikler hakkında Sağlık Dergisi’ne açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Memet Atasever şunları kaydetti: “Bir asistan hekimin bir ayda alabileceği nöbet ücreti yüzde 166 artırılarak 273 TL’den 725 TL’ye, lise mezunu bir hemşirenin bir ayda alabileceği nöbet ücreti yüzde 171 artırılarak 149 TL’den 403 TL’ye çıkarıldı. Sağlık Bakanlığı, personeline 2009 yılında 80 milyon TL nöbet ücreti ödenirken, yapılan düzenleme ile bu rakam 2010 yılında yüzde 150 arttırılarak 200 milyon TL’ ye yükseldi.

“Artık Sözleşmeli Personele Nöbet Ücreti Ödenecek”
Daha önce nöbet ücreti ödenmeyen 4924 sayılı personelin nöbet ücreti alıp alamayacağı ile ilgili oluşan tereddütler Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ın Maliye Bakanlığı nezdinde ki girişimleri neticesinde sonuçlandı. 4924 sayılı Kanuna tabi sözleşmeli personele Kanunun yürürlüğe girdiği 30 Ocak tarihinden itibaren herhangi bir başvuruya gerek kalmadan nöbet ücreti ödeneceği tüm birimlere duyuruldu. Nöbet ücreti ödemesine ilişkin kanun değişikliği 30 ocak tarihi itibariyle yürürlüğe girdiğinden dolayı daha önce nöbet ücreti almaya hak kazandığı halde kendisine nöbet ücreti ödenmeyen 4924 sayılı kanuna tabi sözleşmeli personellerin hak etmiş olduğu nöbet ücretleri idarelerimizce 15 gün içerisinde ödendi. ”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge