Ana içeriğe atla

Prof. Dr. Seçkin:“PROSTATTA PARMAKLA MUAYENE TÜM GELİŞMİŞ TANI METOTLARINDAN ÜSTÜN”


Prostat büyümelerinin ayrımının makattan parmakla muayene ile ayrılmasının diğer yöntemlerden daha üstün olduğunu belirten Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bedreddin Seçkin, “50 yaş üzerindeki erkeklerin yüzde 50'sinde, 60-70 yaş arasındakilerin yüzde 65'inde ve 80 yaş üzerindekilerin yüzde 90'ında prostat irileşmesi ile karşılaşılıyor” dedi.

Erkeklerde özellikle 45 yaş sonrasında görülmeye başlayan prostat büyümesi, sadece irileşme olarak kalabilirken, bir kısmı ise kansere dönüşebiliyor. İdrar akımının yavaşlaması ile kendini gösteren prostatlardaki büyüme, ayakta veya oturarak idrar yaparken hastanın ileriye doğru idrarını yapamama, idrarın kesik kesik gelmesi, damlalar halinde akması, idrarı tam boşaltamama hissi ile kendini gösteriyor. Uzmanlar, idrarın hemen gelmemesi ve bir süre beklenilmesi, sık idrara çıkma, gece uykudan uyanıp idrarını yapma, idrarda kanama olması, idrarın tam yapılmaması sonucu ağrı ve idrar kaçırılması şikayetleriyle hastaların başvurduğu bilgisini veriyor. Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bedreddin Seçkin, erişkinlerde bir kestane büyüklüğünde ve yaklaşık 18-20 gram ağırlığında olan prostatın, ergenlik yaşına kadar fonksiyonel olmadığını ve testosteronun etkisi ile faaliyet göstermeye başladığını anlattı.

“Prostat Dokusunda Çinko Bulunması Enfeksiyonu Önler”
Prostatın erkek üreme sisteminin parçası olan bir salgı bezi olduğunu ve üremeye yardım ettiğini ifade eden Prof. Dr. Seçkin, “Asıl işlevi meniyi veya er suyunu oluşturan sıvının bir bölümünü salgılamaktır. Prostat salgısının içinde bulunan maddeler, spermin dölleme kapasitesini artırır. Ayrıca, idrar yolu enfeksiyonlarına karşı da direnci artırır. Prostat dokusunda yüksek konsantrasyonda çinko vardır. Bu erkeklerin idrar yolu enfeksiyonuna karşı kadınlardan daha dirençli olmasını sağlayan faktörlerden biridir” dedi.
Prostatın vücutta en sık hastalanan organlardan biri olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Seçkin, en sık prostat iltihabı (Prostatit), prostat irileşmesi (iyi huylu prostat büyümesi) ve prostat kanseri görüldüğünü söyledi.

“50 Yaş Üzerindeki Erkeklerin Yüzde 50'sinde Prostat İrileşmesi ile Karşılaşılıyor”
Genç yaştaki erkeklerde bir kestane büyüklüğünde olan prostatın, 45 yaşlarında büyümeye başladığını hatırlatan Prof. Dr. Seçkin, şunları kaydetti: “İyi huylu prostat büyümesi genellikle prostattaki hücrelerin büyümesi nedeniyle olmayıp, hücre sayısının anormal artışından kaynaklanıyor. Bu büyüme, yaşamın sonuna kadar değişen hızlarda devam ediyor. 50 yaş üzerindeki erkeklerin yüzde 50'sinde, 60-70 yaş arasındakilerin yüzde 65'inde ve 80 yaş üzerindekilerin yüzde 90'ında prostat irileşmesi ile karşılaşılıyor. Prostat büyümeleri, kötü huylu (habis) büyüme ve İyi huylu prostat büyüme şeklinde oluyor.
Prostatın, iyi huylu prostat büyümesinin yaşlanmayla birlikte, östrojen ve erkeklik hormonu düzeylerinde görülen değişiklikler, ailesel yatkınlık ve çeşitli büyüme faktörleri nedeniyle geliştiği düşünülüyor, ancak kesin nedeni bilinmiyor. Prostat bezi, idrar yolu, idrar kesesi ve makata doğru büyüyor. Özellikle mesane boynunda yarattığı tıkanmayla idrar yolunda, idrar kesesinde, böbreklerden mesaneye idrarı taşıyan kanallarda ve böbreklerde patolojik değişikliklere neden oluyor.



“Makattan Parmakla Muayene Tüm Gelişmiş Tanı Metotlarından Üstün”
Prostat büyümesi, idrar akımının yavaşlaması ile kendini gösteriyor. Prostat büyümesi tanısı konulabilmesi için ilk olarak hastanın şikayetleri sorgulanıyor. Ardından makattan parmakla muayene yapılıyor. Fizik muayene ile çok fazla bilgi ediniliyor. Prostatın büyüklüğü, şekli, kıvamı, simetrisi ve kitle varlığı değerlendiriliyor. Prostat büyümesi tanısı için öncelikle makattan parmakla muayene yapıyor. Tüm gelişmiş tanı metotlarından üstün olan bu muayenenin mutlaka yapılması gerekiyor. Özellikle iyi huylu prostat büyümesinin kanserle ayırıcı tanısında fayda sağlıyor. Ultrasonografi ve PSA tetkikleri parmakla muayene ile koordine edildiğinde daha anlamlı sonuç veriyor.

Uluslararası Prostat Şikayeti Değerlendirme Anket Soruları
Uluslararası prostat şikayeti değerlendirmesi yapılıyor. Bu değerlendirme, hastaya sorulan ve hasta şikayetlerinin şiddetine göre derecelendirilen sorulardan oluşuyor. Bu skorlama tüm dünya çapında hastaların, tedavi öncesi ve sonrası değerlendirilmesinde yaygın olarak kullanılıyor. Değerlendirmede, hastalara şu sorular yöneltiliyor: ''İdrar yapmak için bekleme,zorlanma var mı? İdrar tazyiki, akış gücü eskiye oranla azaldı mı? İdrarı yaparken, bitinceye kadar, kesik kesik işeme oluyor mu? İdrarını yaptıktan sonra hala daha idrar kesesinde idrar kalmış, tam boşalmamış hissi oluyor mu? Gece idrar yapmaya kaç kere kalkıyorsunuz? Gün boyunca iki saatte ya da daha sık idrara çıkmak gereksinimi duyuyor musunuz? İdrar yapma isteği geldiğinde, tutamama hissi, tuvalete zor yetişme, sıkıştırma sorunu yaşıyor musunuz?'' İşeme testinde şüpheli bir tıkanıklık halinde cerrahi müdahale düşünülen hastalara sistometri ve basınç-akım ölçümleri yapılıyor. Prostat büyümesinde, ilaç vermeden takip etme veya gözleyerek bekleme, ilaçla tedavi, girişimsel tedavi ile açık ve kapalı yöntemle yapılan cerrahi operasyonlarla idrar yolunun açılması sağlanıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge