Ana içeriğe atla

“TÜRKİYE, AFETTE TIBBİ YARDIM SAĞLAMAK AÇISINDAN DEVASA BİR DENEYİME SAHİP”

Dünya Sağlık Örgütü'nün "Sağlık Sistemlerinin Krize Hazırlık Açısından Değerlendirilmesi" raporunda, “Türkiye, çok sayıda uluslararası ve ulusal operasyonu ile afet hallerinde tıbbi yardım sağlamak açısından devasa bir deneyim geliştirmiştir” ifadesi yer alıyor.

Sağlık Bakanlığı Kriz Merkezi'nde yapılan basın toplantısında yardım kampanyası hakkında bilgi veren Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Bakanlık olarak başlattıkları "Somali'ye Yardım Kampanyası" çerçevesinde, Türkiye genelinde il sağlık müdürleri ile telekonferans yöntemiyle görüştü. Akdağ, tüm sağlık çalışanlarından kampanyaya destek vermelerini istedi.

Akdağ, Türkiye'de, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla Somali'de yaşananlar üzerine seferberlik başlatıldığını, kamu kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin ve vatandaşların yardım etmeye çalıştığını belirterek, Bakanlığın da yardım kampanyasını Başbakanlığın çatısı altında yürüttüğünü ifade etti.
Akdağ, şöyle devam etti: "İki ana mesele tespit edildi. Bunlardan birincisi, onların kendi hastaneleri ile ilgili yapabileceklerimiz. Çünkü, bu hastanelerin alt yapıları bozulmuş durumda ve ciddi teknik desteğe ihtiyaçları var. Onun dışında da açlık ve kuraklık nedeniyle kamplara sığınmış olan Somalili kardeşlerimize, bizzat söz konusu kamplarda hizmet edebileceğimiz şartları oluşturmaya çalışıyoruz.

30 Ton İlaç ve Tıbbi Malzeme, Bir Mobil Hastane Ekipmanı ve Çadırlar
Sağlık Bakanlığımıza ait 30 ton ilaç ve tıbbi malzeme, bir mobil hastane ekipmanı ve çadırlarıyla Türk Hava Yolları'nın da desteğiyle Somali'ye yola çıkacak. Bunlarla birlikte gönüllü olan 4'ü uzman hekimden oluşan 20 kişilik ekip de gidecek. Bölgede bir mobil hastane kurmayı planlıyoruz."


"Bu Ülkelere Hizmete Giden Sağlıkçıların Döner Sermayeleri Azalmıyor"
Mobil hastanelerin Somali'de ne kadar süre kalacağının, ülkedeki şartlara göre değişeceğini belirten Akdağ, "Burada çalışanlar, uzun süre görev yapamıyor. Belli periyotlarla değişiyor. Bu, bir hafta ile bir ay arasında değişiyor. Gönüllü olanlar, daha uzun süre çalışabiliyor. Bu ülkelere hizmete giden sağlıkçıların döner sermayeleri, ek ödemeleri ve buradaki kazançları da azalmıyor. Hem gelirleri azalmıyor hem de hizmet etmiş oluyor. İhtiyaca göre aylarca sürebilir" dedi.
Akdağ, bir mobil hastanede 20 personel bulunduğunu, güvenliğin sağlanması halinde 6 mobil hastanede 120 kişinin görev yapacağını söyledi.
"İlerleyen dönemde kalıcı hastane yaptırılması söz konusu mu?" sorusu üzerine Akdağ, bunun zamanla, bölgenin yönetimiyle ilgili olduğunu belirtti. Akdağ, "Hastaların Türkiye'ye getirilmesi söz konusu mu?" soruna da "Böyle bir plan yapmadık, ama ihtiyaç halinde bu da yapılabilir" yanıtını verdi.

“Türkiye, Afet Hallerinde Tıbbi Yardım Sağlamak Açısından Devasa Bir Deneyim Geliştirmiştir”
Akdağ, Dünya Sağlık Örgütü'nün "Sağlık Sistemlerinin Krize Hazırlık Açısından Değerlendirilmesi" başlıklı bir raporunun yayımlandığını belirterek, şunları kaydetti: "Bu, bir Türkiye raporu. Raporda, Dünya Sağlık örgütü Avrupa Direktörü önsözde şöyle bahsediyor: 'Rapordaki sonuçlar Türkiye'de kriz hazırlığı konusunda güçlü bir siyasi kararlılık olduğunu ve ülkede ulusal ve uluslararası krizlere müdahale konusunda ciddi bir kapasite oluşturulduğunu ortaya koymaktadır. Sağlık sisteminin kapasitesi büyüktür. Eğitimleri, personel, yatak, acil durum malzemeleri bakımından donanımları iyi durumdadır. Her türlü sağlık acil durumuna cevap verebilecek hazırlık seviyesine sahiptir. Türkiye, çok sayıda uluslararası ve ulusal operasyonu ile afet hallerinde tıbbi yardım sağlamak açısından devasa bir deneyim geliştirmiştir. Bu deneyim, DSÖ Avrupa bölgesinde paylaşılmalı ve müşterek kapasite artırma faaliyetlerinde kullanılmalıdır' deniliyor. Bundan dolayı, tüm sağlık çalışanı arkadaşlarıma teşekkür ediyorum."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge