Ana içeriğe atla

NÖROGELİŞİMSEL BOZUKLUKLARDA YENİ UFUKLAR


''Nörogelişim Bozukluklarda Yeni Ufuklar'' konulu sempozyuma katılan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, “Otizm mükemmeliyet merkezi kurduk. Bu meselenin çocuğun kendisine dokunan yönü işin en önemli tarafıdır" dedi

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kongre Merkezi'nde ''Nörogelişim Bozukluklarda Yeni Ufuklar'' konulu sempozyumda, otizm konusunda uluslararası bir toplantı düzenlendi. Harvard Üniversitesi ile ortak gerçekleştirilen sempozyuma katılan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, "Otizm mükemmeliyet merkezi kurduk. Bu meselenin çocuğun kendisine dokunan yönü işin en önemli tarafıdır. İhtiyacı olan her çocuğu bundan yararlanabilir hale getireceğiz" dedi.

“Otizm Mükemmeliyet Merkezi Kurduk”

Akdağ sözlerini şöyle sürdürdü: “Otizmin de içinde olduğu psiko-sosyal erken teşhisin çocuk ve ailenin hayatını nasıl değiştireceğini biliyoruz. Bir otizmli çocuğun erken teşhisini yapmak son derece önemli. Aslında Hacettepe bu konularda son derece önemli görevler yaptı. Buradaki çocuk psikolojisiyle ilgili doktorlarımıza çok büyük iş düşüyor. Her çocuğun bu ilgiye hakkı var. Sadece otizm için değil, hiperaktivite, dikkat eksikliği, disleksi gibi hastalıklar için de böyle. Bir taraftan Milli Eğitimi de bu işin içine katmak zorundayız. Öğretmenlerimizin bu konuda iyi eğitilmesi gerekiyor. Disleksi olan bir çocuğu öğretmeni anlayamazsa ailesi nasıl anlayabilir? Zamana ihtiyaç var, bu bir süreç ama bu ihtiyacımız olan zaman sizin azminizle çok alakalı. 10 senede yapılabilecek bir işi 3 senede yapabilirsiniz ya da 3 senede yapılabilecek bir işi 10 senede de yapabilirsiniz. Ama kayıplar sizin kayıplarınız olur. İşin sosyal tarafını üniversitelerimiz sahiplenmeli, kendi başarıları, yaptıkları fildişi kulesinde kapalı kalmamalı, dışarıyı araştırmalıdırlar. Bireyin kendisi için, aile ve sonra da toplum için hiçbir kör nokta bırakmadık. Otizm mükemmeliyet merkezi kurduk. Bu meselenin çocuğun kendisine dokunan yönü işin en önemli tarafıdır. İhtiyacı olan her çocuğu bundan yararlanabilir hale getireceğiz. Nerede eksik kalmışsa o eksiği tamamlamaya çalışıyoruz. Şimdi enerjimizi bu alanlara yoğunlaştırmak için zamanımız da, imkanımız da var. Türkiye'de kısa zaman içinde bilimsel yönden çok sağlam tarama çalışmalarına başlayacağız. Otizm konusunda toplumu bilinçlendirmeye kendini adayan derneklere de çok teşekkür ediyorum.”

Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer ise, üniversite olarak önlem almanın, erken teşhis koymanın hedefleri olduğunu belirterek, "Son aylarda önemli inovasyon programlarına imza atmaya çalıştık. Harvard Üniversitesi ile bu konuda ortak global çalışmalar planladık. Önümüzdeki yılların çok önemli konusu olan sıkıntıları çözmeye çalışacağız" diye konuştu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge