Ana içeriğe atla

SAĞLIK HABERLERİ UZMAN GAZETECİLER TARAFINDAN YAPILMALI

SAĞLIK HABERCİLİĞİNE YÖN VERENLER

Hastalık geldiğinde her insanın “doğru bilgiye” ihtiyacının aynı olduğunu vurgulayan NTVMSNBC Sağlık Editörü Tülay Karabağ, “Dolayısıyla sağlık haberlerinin uzman haberciler tarafından yapılması, insanların doğru bilgiye erişiminde önemli rol oynar. Haber kaynakları da alanlarında profesyonelleşmiş, dünyadaki gelişmeleri takip eden ve tıp literatüründen haberdar bilim insanları olmalıdır” dedi.  

Sağlık alanında uzmanlaşmış muhabirler tarafından yapılan haberlerin, doğru  şekilde bilgiyi aktardığı sektörün bildiği bir gerçek. Bu alanda yapılan haberlerin yanlış bilgi i içermemesi için uzman gazeteciler, yapılması gerekenlere dikkat çekmeye devam ediyor.

Bir takım olumsuzluklar olmasına rağmen, geçmişle kıyaslandığında günümüz sağlık haberciliğinin daha iyi bir noktada olduğunu söyleyen NTVMSNBC Sağlık Editörü Tülay Karabağ, konu ile ilgili şunları söyledi: “Kullanılan dil, haber kaynağının seçimi, bilginin başka kaynaklardan teyit edilmesi gibi konularda daha hassas davranılıyor. Ancak bunu her yayın kuruluşu, her haberci ve her haber için söylemek çok zor. Maalesef sağlık haberciliği; daha fazla okunmak veya izlenmek uğruna bir takım abartmalardan, güdümlü haberlerden, hastalara ve hasta yakınlarına boş yere ümit verecek veya onları yanıltacak anlatımlardan ve konunun uzmanı olmayan haberciler ile haber kaynaklarından kurtulmuş değil.  

Sağlık Haberleri İnsanları Kategorileştirmeden Herkesi İlgilendirir
Sağlık haberciliğinde uzmanlaşmanın daha önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü sağlık haberlerinde verilen bilgiler; siyasi görüş, ekonomik veya sosyal statü gibi insanları kategorileştiren noktalara takılmadan herkesi ilgilendirir. Hastalık da ölüm de sınıf ve statü farklılığı gözetmez, bence insanların mutlak anlamda eşitlendiği tek nokta da ölümdür. Hastalıklardan korunmada ve tedavi imkânlarına erişmede sosyo-ekonomik yapının rolü tabii ki yadsınamaz ancak hastalık geldiğinde her insanın “doğru bilgiye” olan ihtiyacı aynıdır. Dolayısıyla sağlık haberlerinin uzman haberciler tarafından yapılması, insanların doğru bilgiye erişiminde önemli rol oynar. Haber kaynakları da alanlarında profesyonelleşmiş, dünyadaki gelişmeleri takip eden ve tıp literatüründen haberdar bilim insanları olmalıdır.  


“Bu Bilgiler veya Aktardığım Olay Kimin, Ne İşine Yarayacak”
Sağlık haberi yaparken birinci kriter; yapılan haberin toplumun işine yarayıp yaramayacağının sorgulanmasıdır. Bence bir sağlık habercisi haberi yaparken kendisine; “Bu bilgiler veya aktardığım olay kimin, ne işine yarayacak” sorusunu sormalıdır. Ayrıca bilgilerin doğruluğu teyit edilmeli, haber kaynağının güvenilirliği sorgulanmalı, gerekiyorsa karşı görüş alınmalı. Bir de haberde adı geçen kişi veya kişilerin haklarına ve mahremiyetlerine özen gösterilmeli. Hasta hakları göz önünde bulundurulmalı, izinsiz bilgi ve fotoğraf kullanılmamalı. Ancak günümüzde özellikle de internet üzerinde yapılan haberlerde görsel malzeme konusunda arama motorlarından çok fazla yararlanmak zorunda kaldığımız da bir gerçek. Haberlerin çok uzun olmamasına, anlaşılır ve akıcı bir dille yazılmasına dikkat etmek gerekiyor. Sağlık haberlerinin sadece tıp camiasına değil, halka yapıldığı da unutulmamalı, dolayısıyla tıbbi kelimelere mümkün olduğunca az yer verilmeli veya mutlaka açıklaması yapılmalı. Sağlık haberi insanlarda hem boş ümitlere hem de gereksiz paniğe neden olmamalı.

İyi Bir Sağlık Muhabirinin En Önemli Özelliği Öncelikle İşini Sevmesidir
İyi bir sağlık muhabirinin en önemli özelliği öncelikle işini sevmesidir. Çünkü sürekli hastalıklardan, güzel ve zevkli olan birçok şeyin sağlık için zararlı olduğundan, risklerden ve ölümlerden bahseden haberler yapmak her zaman kolay olmayabilir ve bu işi severek yapmayanlarda negatif motivasyon yaratabilir. Yanı sıra sağlık muhabiri araştırmayı, yeni ve ilgi çekecek doğru haberler bulmak, farklı bakış açıları geliştirebilmek için çok çalışmayı da sevmeli. Detaylara inebilmeli, yani hem ormanı hem de ağacı görebilmeli.  

İletişimin Temel Prensibi; Saygı, Sevgi, Empati ve Dürüstlük Olmalı
Her insanla olduğu gibi hekim, firma, özel kurum veya PR temsilcileriyle de iletişimin temel prensibi; saygı, sevgi, empati ve dürüstlük olmalı. İnsanlarla sıcak ve samimi ilişkilerde bulunmak hayatı yaşanır kılan etkenlerdendir ancak ilişkinin dozu laubaliliğe yol açacak boyuta ulaşırsa haberci ve haber kaynağı arasında sağlıklı bir iletişimden bahsetmek zorlaşabilir. Dikkat edilecek en önemli noktalardan biri de suistimallere meydan verebilecek maddi paylaşımlardan kaçınmaktır. İşin içine maddiyat girerse haberciliğin doğruluk, objektiflik ve tarafsızlık ilkeleri zedelenir. Çünkü sağlık sektörü ticari mantıkla yürüyen bir sektör ve habercilerin de noktada çok dikkatli olmaları gerektiğini düşünüyorum.   

 ‘O Hastanın Veya Kişinin Yerinde Ben Olsaydım’ 
Sağlık haberinin dili, hedef kitleye uygun olmalı. Yani haberi sadece doktor veya hemşire gibi tıbbi personele yönelik değil,  toplum için yapıyorsak, her insanın anlayabileceği sadelikte ve tıbbi terimlerden arındırılmış bir formatta vermeliyiz. Kişileri konu alan haberlerde kelimeleri, insan ve hasta haklarını gözeterek, kafamızdan ‘o hastanın veya kişinin yerinde ben olsaydım’ cümlesini geçirerek seçmeliyiz. ‘Kesin çözüm, şu hastalık tarih oluyor, tedavide devrim’ gibi ifadeleri kullanırken, insanları boş yere umutlandırıp umutlandırmadığımızın ayırdında olmalıyız. Haberde kullandığımız görsel malzemeler de insanlarda rahatsızlık yaratmayacak nitelikte ve konuyla alakalı olmalı. 


Televizyonlardaki Sağlık Programlarını Bu Alana Hakim Kişilerin Sunması Gerekir
Televizyonlardaki sağlık programlarını bu alana hakim kişilerin sunması gerekir. Zaten konuyla alakasız kişilerin sunduğu programların kalitesi de herkesin malumu. Programa katılan konukların televizyon dilini iyi kullanması dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan biri. Çünkü bir kişi kendi branşında çok başarılı olabilir ancak bunu kamera karşısında aktarabilme özelliğine sahip olmayabilir. Bu nedenle program konuğu akıcı konuşabilmeli, donanımlı olmalı, sorulara kısa-öz ve anlaşılır şekilde cevap verebilmeli. 

Sanal Ortamdaki Bazı Haberlerin Hiçbir Süzgeçten Geçmeden Yayınlandığına da Sık Tanık Oluyoruz
Sosyal medya veya internet gibi mecralarda yapılan sağlık haberciliğinde yeterli özenin olmadığını düşünüyorum. Haberlerini itina ile hazırlayıp yayınlayan siteler ve blog yazarları var ancak, çok sayıda sitenin sağlık sayfalarındaki haberleri okuduğunuz zaman haberlerin gelişigüzel yazıldığını ve editoryal çalışmadan uzak olduğunu görebilirsiniz. Mesela hastanelerden veya PR şirketlerinden gelen bültenleri üzerinde hiçbir çalışma yapmadan olduğu gibi kopyalayıp sayfalarına yapıştıran çok sayıda sağlık sitesi var. Bu durumu, ilk metindeki yazım veya anlatım hatasının tüm sitelerde aynen muhafaza edildiğini görerek anlamak hiç de zor değil. Haberleri hızlı vermek ve çok haber girmek adına hepimiz hata yapabiliyoruz ancak sanal ortamdaki bazı haberlerin hiçbir süzgeçten geçmeden yayınlandığına da sık tanık oluyoruz. Bu mecradaki bir diğer sorun da haberlerin kaynak gösterilmeden verilmesi.  



Hastalık Yoktur Hasta Vardır
Halk sağlık haberlerini okurken öncelikle haberin hangi yayın kurumunda yayınlandığına ve kurumun yayın ilkelerine bakmalarını öneririm. Asparagas veya sansasyonel haberlerle reyting yakalamaya çalışan internet sitelerinin, televizyonların veya gazetelerin verdiği haberlere kuşkuyla yaklaşmak gerektiği kanısındayım. Bir haberdeki bilgiyle herhangi bir ilaç veya ürünü kullanmak, herhangi bir yöntemi kendi vücudunda uygulatmak doğru değil. Sağlık haberlerindeki bilgiler genellemelere dayanabilir, bu yüzden ‘hastalık yoktur hasta vardır’ ilkesinden hareketle haber konusuyla ilgilenen kişilerin doktorlarıyla bilgi alışverişinde bulunmaları, haberde geçen işlem, ürün veya ilacı doktorları onayladığı takdirde kullanmaları doğru olacaktır.

Habercilikte Doğru Yaklaşım: Başkalarının Habercileri Denetlemesi Değil, Dozunda “Oto Kontrol” Mekanizmasının İşlemesidir
Bence habercilikte doğru yaklaşım; başkalarının habercileri denetlemesi değil, dozunda “oto kontrol” mekanizmasının işlemesidir. Bunun için de işini iyi yapan, neyin ne olduğunu bilen veya neyin ne anlam ifade ettiğini anlayabilecek kapasitedeki kişilerin sağlık haberciliği yapması gerekir. Yani sağlık habercisi, yüklendiği sorumluluğun bilincinde ve kendi mesleki denetimini kendisi yapabilecek yetkinlikte olmalıdır. Çünkü bilgi sahibi kişi ve kurumlarla fikir teatisinde bulunmak farklı, onların denetimi altında ya da güdümünde olmak farklı. Dolayısıyla haberci bilmediği veya yorumlayamadığı konularda doğru haber verme adına bilgi alabilir, haberinde gerekli değişiklikleri yapabilir ancak bu, sansür boyutuna varacak bir müdahale olmamalıdır .   


Okuyucu veya İzleyici Haberin Hangi Kaynaktan Alındığını Bilmeli
Haberlerde kaynak belirtilmeli çünkü; okuyucu veya izleyici haberin hangi kaynaktan alındığını bilmeli. Ayrıca habercinin emeğine saygı göstermek açısından da kaynak belirtmenin önemli olduğunu düşünüyorum.”  

Tülay Karabağ Kimdir?
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldum, aynı bölümde yüksek lisans yaptım. 1993’ten 2000 yılına kadar Star televizyonunda; program ve haber merkezinde prodüktör-muhabir olarak çalıştım. 2000-2008 yılları arasında NTV’de sağlık programlarında çalıştım, 2008’den sonra ise NTV’nin internet haber portalı Ntvmsnbc’de sağlık editörü olarak görev yapmaktayım. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge