Ana içeriğe atla

AKCİĞER KANSER AŞISI FAZ 3 AŞAMASINA GEÇTİ

Kübalı bilim insanları akciğer kanser aşısı araştırmalarında büyük ilerleme sağlıyor. 1. İmmuno Onkoloji Kongresi’ne katılan Havana Moleküler İmmunoloji Enstitüsü İnovasyon Direktörü Dr. Luis Enrique Fernández Molina, aşı çalışmalarının Faz 3 aşamasına geçtiğini söyledi.  

Akciğer kanseri aşısının immuno-onkolojik bir tedavi yöntemi olarak ilk kez tartışıldığı, 14-18 Mayıs tarihlerinde Antalya’da yapılan 1. İmmuno Onkoloji Kongresi’ne akciğer aşısı üretiminde yer alan merkezin İnovasyon Direktörü Dr. Luis Enrique Fernández Molina katıldı. 

Ünlü purosunun da başlıca sebeplerinden biri olduğu akciğer kanseri konusunda, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tavsiyelerine de uyarak geniş kapsamlı ulusal bir planı yürürlüğe koyan Küba, 20 yıldır bu amaçla biyoteknoloji konusunda, önemli yatırımlar gerçekleştirdi. Bir milyar Amerikan Dolarını araştırma ve geliştirmeye yatırım olarak ayırarak bunun sonucunda ülke, bin 200 uluslararası patent sahibi oldu. Elliden fazla ülkeye de ilaç ve aşı pazarlamasını sürdürmekte.

Havana merkezli Moleküler İmmunoloji Merkezi (CIM) tarafından geliştirilen ilk akciğer kanseri aşısının 2008 yılında ruhsatlandırıldığını kaydeden Havana Moleküler İmmunoloji Enstitüsü İnovasyon Direktörü Dr. Luis Enrique Fernández Molina, yapılan çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi: “2013 yılında Racotumomab (Vaxira) aşısı merkezimizde geliştirildi ve bu ürün de ruhsatlanarak bugüne kadar 600’ü geçen hastada kullanıldı. Arjantin’de de ruhsatlı olarak 2013 Temmuz ayından bu yana kullanılmaktadır.”

Aşı Kanseri Önlemez, Tedaviye Yardımcı Olur
Akciğer kanseri aşısı “kanser gelişimini önleyen değil, tedavi edilmesine yardımcı olan bir aşıdır” diyen Dr. Molina, “Kanser aşısı uzun zamandır kullanılan bir yöntemdir. Racotumumab, akciğer kanseri hücresinin yüzeyinde bulunan bir antijen olan N-Glikol GM3 Gangliozid (NGcGM3)’e yönelik üretilmiş bir antikor aşısıdır. Küçük hücreli ve küçük hücreli dışı akciğer kanserli hastalarda etkinliği ve güvenilirliği gösterilmiştir. 2012 yılındaki Faz 3, randomize, kontrollü, çift kör çalışmanın sonuçlarına göre aşı uygulanan grupta sağ kalım ortalama 8,3 ay iken kontrol grubunda 6,3 ay olarak tespit edilmiş ve bu sonuç istatistiksel olarak anlamlı (p < 0.02) bulunmuştur. Halen bin 82 hastayı içeren randomize, kontrollü, faz III çalışması, Küba, Arjantin, Brezilya, Singapur’daki merkezlerde devam etmektedir. 2015 yılı içinde ön sonuçların alınması beklenmektedir. Bu çalışma sonuçlarının başarılı olması halinde Türkiye’de de kullanımı için ruhsat başvurusu yapılabilir” dedi. 

Ülkemizde de bu ürünlerle ilgili bilimsel çalışmalar,  ilaçların geliştirildiği Moleküler İmmunoloji Merkezi’nden gelen Dr. Tania Crombet tarafından Ocak 2014’de İmmuno Onkoloji Derneği ile gerçekleşen toplantılarda sunulmuş ve tartışılmıştı. 

Dr. Luis Enrique Fernández Molina kimdir?
1953 yılında doğan Dr. Molina, Kimya Doktorasına sahiptir ve Havana’daki Moleküler İmmunuloji Merkezi (CIM)‘deki Moleküler İmmunoloji Enstitüsünde İnovasyon Direktörü olarak görev almaktadır.
Yedi ayrı projede kanser aşıları ve immunomodülator moleküller üzerine çalışmış 56 uluslararası yayını olan bilim adamı, 17 patent çalışmasına da katılmış ve 15 ulusal bilim ödülüne sahiptir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge