Ana içeriğe atla

BEBEKLERİN İLK 1000 GÜNDEKİ BESLENME ALIŞKANLIKLARI TÜM HAYATINI ETKİLİYOR

3’üncü Fetal Hayattan Çocukluğa İlk 1000 Gün Gebe ve Çocuk Beslenmesi Kongresi’nde konuşan Nutiricia Medikal Direktörü Yalım Üner, “Araştırmalar gösteriyor ki bebekler, büyüme süreçlerindeki en hızlı gelişimi ilk 1000 günde yani annenin hamileliğinin başlamasından, çocuğun 2 yaşını doldurmasına kadar geçen süreçte gösteriyorlar. Ve yine araştırmalar gösteriyor ki, 1000 gündeki beslenme alışkanlıkları, sağlıklı bir ömür sürdürülmesinde genetik faktörlerden daha önemli olabiliyor” dedi.

Sağlıklı bir ömür sürdürülmesinde genetik faktörlerden daha etkili olan “İlk 1000 gün” hakkında son bilimsel araştırma ve tartışmaların paylaşıldığı “3’üncü Fetal Hayattan Çocukluğa İlk 1000 Gün Gebe ve Çocuk Beslenmesi Kongresi” yapıldı. Sağlık Bakanlığı ve Yükseliş İktisadi ve Stratejik Araştırmalar Vakfı (YİSAV) tarafından Nutricia Anne Bebek Beslenmesi sponsorluğunda düzenlenen Kongre, üçüncü senesinde tüm Türkiye’den anne ve bebek sağlığı alanında faaliyet gösteren 700’e yakın sağlık çalışanını biraraya getirdi.

Kongre kapsamında gazetecilerle buluşan YİSAV Başkanı Doç. Dr. Ferit Saraçoğlu ve Nutricia Anne Bebek Beslenmesi Medikal Direktörü Yalım Üner, Türkiye’nin anne bebek beslenmesi alanında dünyadaki konumunu gösteren önemli açıklamalar yaptılar.

En Hızlı Gelişim İlk 1000 Günde
30 yıldır Türkiye’de faaliyet gösterdikerini ve bu süre zarfında sağlıklı nesillerin yetiştirilmesine katkıda bulunmanın öncelikli hedefleri olduğunu belirten Yalım Üner, şunları söyledi: “Araştırmalar gösteriyor ki bebekler, büyüme süreçlerindeki en hızlı gelişimi ilk 1000 günde yani annenin hamileliğinin başlamasından, çocuğun 2 yaşını doldurmasına kadar geçen süreçte gösteriyorlar. Ve yine araştırmalar gösteriyor ki, 1000 gündeki beslenme alışkanlıkları, sağlıklı bir ömür sürdürülmesinde genetik faktörlerden daha önemli olabiliyor. Nutricia Anne Bebek Beslenmesi olarak, bu araştırmaların sonuçlarını daha fazla kişiye ulaştırmak, annelerimizin bu konudaki bilgi birikimlerini artırmalarına destek olmak amacıyla birçok etkinlik düzenliyor, birçok etkinliğe destek oluyoruz. Sağlık personellerinin katılımıyla yapılan bu kongreyi desteklemeyi de, katılımcıların annelerle iletişime geçen birincil kişiler olmalarından dolayı önemli bir görev olarak görüyoruz.” 

Bebeklerin İlk 6 Ayda Sadece Anne Sütü İle Beslenmesi Gerekir
Konuşmasında 25 yıllık bir hekim olarak bebek beslenmesindeki püf noktalara işaret eden Yalım Üner, “Anne sütü bir mucizedir. Bebeklerin ilk 6 ayda sadece anne sütü ile beslenmesi gerekir. Altı aydan sonra aylara göre değişen miktarlarda tamamlayıcı besinler verilebilir. Ama ilk 1000 gün bitene yani çocuk 2 yaşını doldurana kadar anne sütü beslenmeye dahil olmalıdır” dedi.
 
Anne Kucağının, Anne Kokusunun ve Sütünün Yerini Hiçbir şey Tutmaz
Nutricia’nın tüm dünyaya yayılmış 800’ü aşkın Ar-Ge personeliyle, anne-bebek beslenmesindeki doğruları bulmak üzere çalışttığını kaydeden Üner, “Anne sütü bir mucize ve biz çalışmalarımızla bu mucizeye yaklaşmaya çalışıyoruz. Gururla söyleyebilirim ki en fazla yaklaşan firma biziz. Ama yine şunu da söylemeliyim: Anne kucağının, anne kokusunun, sütünün yerini hiçbirşey tutmaz. Biz de bu yüzden ‘yeter ki anne sütü olsun biz destekleyelim’ diyoruz” dedi.

Üner şunları söyledi: “Yakın ya da uzak komşularımıza baktığımızda, ne İran ne Irak ne Almanya’da annelerin çocuklarına süt verme konusunda Türkler kadar hassas olmadığını görüyoruz. Emzirmeye Türk annesi kadar duyarlı yaklaşan yok.”

Nutricia’nın Bu Pazar İçindeki Payı Yüzde 70
Türkiye’de bütün segmentleriyle aylık mama satışının ortalama bin 600 ton olduğu ve Nutricia’nın bu Pazar içindeki payının yüzde 70 olduğu bilgisini de veren Üner, “Bu rakamı toplam bebek rakamına böldüğümüzde emzirmeye bizim kadar önem veren Endonezya’nın gerisinde olduğunu görüyoruz” dedi.

‘Bağışıklık Sistemi Zayıflıyor’
Kongre Başkanı Doç. Dr. Ferit Saraçoğlu ise yaptığı konuşmada “İlk 1000 günde doğru beslenmenin, özelliklede anne sütü almanın çok önemli olduğu, pek çok bilimsel çalışmayla desteklenmektedir. İlk 1000 gündeki yetersiz beslenme sadece kronik hastalıkların, psikiyatrik bozuklukların artmasına, fiziksel, beyinsel ve metabolik fonksiyonların bozulmasına değil, immün sistemin zayıflamasına dolayısıyla pneumoni, diyare gibi enfeksiyonların artmasına da yol açmaktadır” şeklinde konuştu.

Kongremiz 700’e Yakın Sağlık Personelinin Katılımıyla Gerçekleşiyor
Saraçoğlu şunları söyledi: “Artık anne bebek beslenmesi konusunda doğruların ne olduğunu bildiğimize göre, bu doğrulara göre davranmamız ve annelerimizi de bu doğrultuda eğitmemiz gerekiyor. Son üç yıldır, anneler ile birebir temasta olan sağlık personelinin bu konudaki farkındalığını artırarak bu yöndeki bilinçlendirme çalışmalarına katkı sunuyoruz. Bu yıl rekor kırdık. Kongremiz 700’e yakın sağlık personelinin katılımıyla gerçekleşiyor. Bu başarının en önemli etkeni STK, özel sektör ve devletin birlik içinde olması.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge