Ana içeriğe atla

BİLİME TUTKU DUYAN ÇOCUKLAR YETİŞTİRMEK İSTER MİSİNİZ?

Bilimsel yayınları keyifle takip eden belli bir kesim var. Bilimsel içerikli dergileri, kitapları okuyup, bilim insanlarını konu alan filmleri ve çizgi filmleri merakla izleyenler bu alanın ne kadar eğlenceli olduğunun farkında. Peki, siz farkında mısınız? 

Bilimi seven ve bu alana gönül vermiş, üreten bilim insanlarını daha yakından tanımak, bakış açınızı geliştirecek. Hayatın aslında ne kadar muhteşem olduğunu anlayacak ve yaşama sevinciniz artacak. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Gültekin Çakmakçı ile bilim iletişimi hakkında keyifli bir söyleşi yaptık. 

Bilim iletişimi nedir? 
Bilim iletişimi, bilimsel araştırma yapanlar ile toplumun farklı kesimlerindeki kişiler arasında bağlar kurarak bilimi halka açıklamak, göstermek veya tecrübe etmesini sağlamak. 

Bilim iletişimi ayrıca hükümet bilim politikalarının geliştirilmesi, halk ve bilim insanları arasındaki ilişkiyi anlamak, araştırmak ve geliştirmeyi de içerir. Sadece bilim ve teknolojiyi kullanan değil aynı zamanda onları üreten bir nesil yetiştirmek istiyorsak toplumda bilim farkındalığını artırmamız, bilime karşı merak uyandırmamız ve bilime tutku duyan cesur bireyler yetiştirmek durumundayız. 

Bilim iletişim araçları nelerdir?
Halk genellikle bilim ve teknoloji ile ilgili bilgiyi gazete, televizyon ve internet aracılığıyla alıyor. Popüler bilim kitapları, bilim müzeleri veya merkezleri, sinematik bilim, bilim festivalleri, fuarları, şenlikleri, bilim-sanat aktiviteleri, bilim kampları, bilim kafeleri, bilimsel yarışmalar gibi oldukça fazla bilim iletişim araçları mevcut. 

Bilim okuryazarlığının yaygınlaştırılması anlamında neler yapıyorsunuz?
27 Avrupa Birliği ülkesinden kişiler ile yapılan bir anket Avrupa Birliği vatandaşlarının çoğunluğunun bilimsel bilgiyi medyadan, gazetecilerden  ziyade bilim insanları tarafından kendilerine ulaştırılmasını tercih ediyor. Fakat bilim insanları böyle bir göreve hazır değiller. Bundan dolayı bilim insanlarının bilim iletişimi konusunda eğitilmesi ve gazetecilerle işbirliği yapması gerekiyor. Bilim tarihi boyunca bilim iletişimi konusunda farklı iletişim modelleri kullanılmış, eksiklik modelinden, diyaloglu ve katılımcı modellere doğru bir trendin olduğu gözükmektedir. Özellikle diyaloglu ve katılımcı modelleri temel alan bilim iletişimine ihtiyacımız var. 

Nisan 2016’da “Bilim”, “Teknoloji”, “Sağlık”, “İş Dünyası” ve “Eğitim” dünyasından anlık haber akışını sağlayan bilimiletisimi.com internet sitesini kurduk. Ücretsiz ve tarafsız olan bu site Türkçe’nin yanı sıra İngilizce olarak da yayın yapıyor. Toplumumuzda bilim okuryazarlığını geliştirmek adına önemli bir misyonu üstlenen site, düzenli olarak çok sayıda çevrimiçi gazete, dergi ve yayını takip ederek anında sayfaya taşıyor. Ayrıca bilim insanları veya bilim iletişimcileri sitede yazar olarak görev alarak yazılarını bu site aracılığıyla kolayca halka ulaştırabilmektedirler. Kullanıcılar da yararlandıkları haberleri sosyal ağlar üzerinden hızla paylaşabiliyorlar. Bu uygulama, öğretmen, öğrenci ve velileri de nitelikli haberlere ulaşabilmek için pek çok farklı yayını tarama zorunluluğundan kurtarıyor. 

TEOG gibi ulusal, TIMSS, PISA gibi uluslararası sınavların soruları üzerinde yapılan araştırma sonuçları, bu sınavlarda aktüel bilim haberlerine dayanan sorulara sıkça yer verildiği yönünde ve ilerleyen yıllarda daha fazla bu tarz sorulara yer verileceği yönünde. 

Uluslararası Bilim ve Teknoloji İletişimi Derneği olarak bu yıl 14.’sü gerçekleştirilen Uluslararası Bilim ve Teknoloji İletişimi Konferansını 26-28 Nisan 2016 tarihlerinde İstanbul’da düzenledik. Bu konferansa Milli Eğitim Bakanlığı ve TÜBİTAK Bilim ve Toplum Daire Başkanlığı başta olmak üzere bu alandaki aktörleri bir araya getirerek yol haritası belirledik. 

Bilim festivali düzenliyorsunuz. Bu festivale kimler katılabilir? Neler yapılacak?
2015 yılında yaklaşık 2 bin kişinin katılımıyla bilimin eğlenceli yönünü ortaya çıkararak bilim ve toplum arasında bağ kurulmasını sağlayan STEM & Makers Festivalini yaptık. 3-4 Eylül 2016'da ise 2. STEM & Makers Festivali düzenlenecek. STEM, fen (science), teknoloji (technology), mühendislik (engineering) ve matematik (mathematics) kelimelerinin İngilizce karşılıklarının baş harflerinden oluşuyor. Maker ise düşünen tasarlayan, tasarımlarını gerçekleştiren, üreten ve bunları paylaşan bireydir.

STEM & Makers Fest, halkın bilim ve teknoloji ile etkileşimine imkan sağlayan çok yönlü bir etkinlik. Bu etkinliğin amacı; eğitici, merak uyandırıcı ve heyecanlandırıcı ürünler ve sunumlar ile katılımcıların bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarındaki ilgilerini güdülemek ve canlı tutmak. Bununla birlikte etkinlik, 7’den 70’e herkesin erişebileceği bilimsel içeriklerle bütünleştirilmiş yüksek eğlence düzeyine sahip çok yönlü STEM ve Maker gösterileri bu festivale katılım ücretsizdir stemandmakers.com. Etkinlik sürecince katılımcıların bilim insanları, mühendisler, eğitimciler ve diğer uzmanlarla tanışma, konuşma ve etkileşime girme imkanı bulunuyor. Aynı şekilde bilim insanları, mühendisler ve eğitimciler halk ile etkileşime girerek bilimi sevdirme ve bilime özendirme imkanını elde ediyor. 

Çocuklar ve anneler için 3B tasarım, 3B yazıcı yapımı, mobil kodlama, bilgisayar kodlama, robotik, mekatronik, origami, nanoteknoloji ve su roketi  festivalde katılımcıların aktif katılımı ile yapılacak 100’ün üstünde atölyeden sadece bazıları. Örneğin anneler 3B tasarım programı ile kendilerine yüzük tasarlayıp 3B yazıcıdan çıktısını alacaklar. 

Bilim okuryazarlığı nedir? Nasıl yaygınlaştırılabilir?
En yalın haliyle bilim okuryazarlığından kastedilen, bireylerin bilim tarihi, bilimin doğası ve temel fen kavramları üzerine bilgi sahibi olmasıdır. Bilime karşı duyuşsal olarak olumlu eğilimler göstermesi ve yaşamının pek çok noktasında  çeşitli davranış ve becerilerle bilimi ele alabilmesidir. Eleştiren, sorgulayan, düşüncelerini deliller ve argümanlarla destekleyen bireylerin sahip olduğu durumdur. Nasıl yaygınlaşacağı noktasında ise bireylerin küçük yaşlardan itibaren bilimin heyecanını ve merak duygusunu tattığı, günlük yaşamının bir parçası olarak  gördüğü durumlarda yaygınlaşması çok daha kolay olacaktır. 

Ülkemizde bilim haberciliğinin durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Maalesef başarılı öğrencilerimiz üniversitelerdeki STEM alanlarını tercih etmiyor. Son yıllarda fizik, kimya, biyoloji ve matematik gibi temel bilimler “sıfır çeken bölümler” olarak anılmaya başladı. Fakat unutulmamalıdır ki üniversitelerimizdeki temel bilimlerin kapatılması veya kontenjan azaltılması ilerleyen yıllarda tehlike sinyali verebilir. Çünkü temel bilimler ülkenin kalkınması için lokomotif rol üstlenen bilimlerdir. Bu kapsamda bilim iletişimi konusunda radikal politikaların geliştirilmesi gerekmektedir. 

Ancak maalesef Türkiye’de fazla bilim iletişimcisi bulunmamaktadır. Türkiye'de bilim iletişimi alanında lisans veya lisansüstü eğitimin bulunmaması önemli bir eksikliktir. İletişim fakültelerinin bu alanda programlar açması ve TÜBİTAK, TÜBA ve YÖK gibi kurumların daha fazla bilim insanına bilim iletişimi konusunda eğitimler düzenlemesi bu açığı kapatılmasına fayda sağlayacaktır. 

Doç. Dr. Gültekin Çakmakçı kimdir?
İlk, orta ve lise eğitimini Kars’ta tamamlayan Gültekin Çakmakçı, lisans eğitimini Ankara Üniversitesi Kimya Mühendisliği alanında tamamladıktan sonra yaklaşık bir yıl Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda Mühendis Teğmen olarak görev yaptı. Yüksek lisansı York Üniversitesi ve doktora eğitimini Leeds Üniversitesi İngiltere’de bilim eğitimi alanında tamamladı. Doktora sonrası araştırmasını Amerika Birleşik Devletleri’nde Stanford Üniversitesi medya haberlerinin bilim eğitiminde kullanımı konusunda yaptı. Hacettepe Üniversitesi STEM & Maker Lab başkanı ve Uluslararası Bilim ve Teknoloji İletişimi Derneği (PCST) yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmaktadır. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge