Dünya Obezite
Federasyonu (World Obesity Federation) raporuna göre; 11-17 yaş arası her 5 gençten 4’ü yeterli fiziksel aktivite yapmıyor. Türkiye’de ise, 6-18
yaş arası her 100 çocuktan 74’ü fiziksel aktivite yapmıyor. Bu nedenle
çocuklarda dengeli ve yeterli beslenme, hareketli yaşam alışkanlıkları
kazandırmak hedefleniyor. Toplumun beslenme ve sağlıklı yaşam konularında
bilinçlenmesine katkı sağlamak, topluma bu konulardaki en doğru, güncel ve
bilimsel bilgiyi aktarmak hedefiyle çalışmalarını sürdüren Sabri Ülker Vakfı, Barselona’da
düzenlenen “11. Uluslararası Çocukluk Çağı Obezitesi ve Beslenme Konferansı”nda
iki bilimsel oturuma ev sahipliği yaptı.
Dünya Sağlık Örgütü
(WHO), UNICEF ve Dünya Bankası’nın çocuk malnütrisyonu 2017 raporuna göre; 5
yaş altı çocuklarda 1990 yılında 32 milyon çocuk fazla kilolu ya da
şişman iken, 2016 yılında bu durum 41
milyon çocuk oldu.
Yemekte Denge Eğitim Projesi, “en iyi uygulama
örneği” oldu
15-16 Mart 2018 tarihleri arasında İspanya’nın
Barselona şehrinde düzenlenen konferansta, 7. yılında 10 ilde 500 okul 6 milyon
çocuk, öğretmen ve ebeveyne ulaşan T.C Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim
Müdürlüğü ile Sabri Ülker Vakfı’nın birlikte ilkokullarda yürüttüğü Yemekte
Denge Eğitim Projesi, “en iyi uygulama örneği” olarak sunuldu.
Konferans ile eşzamanlı olarak düzenlenen
basın toplantısında ise Türkiye’de yemek yeme alışkanlıklarının oluşması ve
değişiminde önemli rol oynayan bilgi kaynakları üzerine son yıllarda
gerçekleştirilen en kapsamlı çalışma olan "Sağlıklı Beslenme Bilgisi için
Kullanılan Kaynaklar ve Bu Kaynaklara Güven" araştırmasının sonuçları açıklandı.
Erken yaşta beslenme eğitimi şart
“Ağaç yaşken eğilir. Biz de bu
bilinçle daha sağlıklı gelecek nesiller yetişmesi için Yemekte Denge Eğitim
Projesi ile önemli bir adım attık” diyen Sabri Ülker Vakfı Genel Müdürü Begüm
Mutuş, şunları söyledi: “Çocuklarımızın yeme alışkanlıklarını olumlu yönde
değiştirmeyi başardık. Sağlık ve beslenme alanında yaşanan bilgi karmaşasının
önüne geçmek için de önemli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. "Sağlıklı
Beslenme Bilgisi için Kullanılan Kaynaklar ve Bu Kaynaklara Güven 2018"
araştırması ise toplumun yarıdan fazlasının sağlıklı beslenme konularıyla
ilgili artık en çok konusunda uzman hekimlere güvendiğini ortaya koydu. Türkiye
genelinde 15 ilde bin 241 kişiyle gerçekleştirilen araştırma, toplumun yarıdan
fazlasının sağlıklı beslenme konusuyla ilgilendiğini, bu çerçevede televizyon
ve sosyal medyanın en çok bilgi alınan mecralar arasında yer almasına rağmen en
az güven duyulan mecralar olduğunu da ortaya çıkardı. Araştırmaya göre sağlıklı beslenme konusunda
herhangi bir mecradan bilgi edinen 10 kişiden biri duyduklarını her zaman
uyguluyor. Her 5 kişiden biri sağlıklı beslenmenin yanı sıra sağlık konusunda
genel bilgiler ve kilo verme ya da diyet konularını da merak ediyor.”
En çok merak edilen konuların başında
sağlıklı beslenme geliyor
Sağlıklı beslenme
konularında en çok bilgi alınan mecraların başında yüzde 23 ile televizyon geldiğini
belirten Mutuş, “Bunu yüzde 23 ile aile, arkadaşlar ve çevre, yüzde 21 ile
konusunda uzman hekim izliyor. Sosyal medya ve internet siteleri ise yüzde 20
ile dördüncü sırada yer alıyor. Sağlıklı beslenme konusunda en çok merak edilen
konuların başında yüzde 32 ile sağlıklı beslenme yer aldı. Sağlıklı beslenme
konularında en çok güven duyulan mecra sıralamasında konusunda uzman hekim
yüzde 62 ile ilk sırada yer alıyor. Aile, arkadaşlar ve çevre yüzde 38, sosyal
medya ve internet siteleri yüzde 22 oranında kalırken, en çok bilgi alınan
kaynak olan televizyon yüzde 13 ile en az güven duyulan mecra oluyor. Sağlıklı
beslenme genel başlığı altında en çok merak edilen ilk üç konu ise yüzde 9 ile
beslenme alışkanlığı, yüzde 6 ile sağlıklı beslenme ve yüzde 4 ile gıdaların
sağlıklı olup olmadığı oldu.” diye konuştu.
Beslenme
sorunları en çok çocukları etkiliyor
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre
Avrupa'daki her 5 çocuktan 1'i fazla kilolu, her 3 çocuktan 1'i ise şişman
olduğunu söyleyen Doğu Akdeniz Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı
Prof. Dr. H. Tanju Besler, çocukluk döneminde ortaya çıkan şişmanlığın ileri
yaşlarda, kalp ve damar hastalıkları, şeker hastalığı, metabolik sendrom gibi
birçok hastalığa davetiye çıkarabileceğini belirtti. Prof. Dr. Besler,
“Çocukluk çağı şişmanlığının önüne geçilebilmesi için çocukların, yeterli ve
dengeli beslenmenin esasları ile fiziksel aktivitenin önemini çocukluk çağında
öğrenerek davranış haline getirmesi ve ileride de sürdürmesi gerekiyor.” dedi.
Şişmanlıkla
mücadelede kurumların işbirliği çok önemli
İngiltere’de okullarda uygulanan beslenme ve
eğitim programı “Food- A Fact Life”ın detaylarını aktaran İngiliz Beslenme
Vakfı (BNF) Beslenme Bilimi Sorumlusu Dr. Stacey Lockyer, şu bilgileri
verdi: “İngiltere’de çocukluk
çağında görülen şişmanlık oranları kayda değer derecede yüksek. Bu sebeple
çocukluk çağında beslenme eğitim projeleri çok büyük önem taşıyor. 3-18 yaş
arasında çocuklara, Birleşik Krallıkta 7 bin 500 okulda uyguladığımız proje ile
önemli kazanımlar elde ettik. Projenin başarısında kamu kurumlarıyla yaptığımız
işbirliğinin de önemli bir payı var. Sağlıklı mahalleler olmalı. Okullarda
yemeklerin kalitesi artırılmalı. Sadece eğitim yetmez, uygulayabilecekleri
ortamlar da oluşturulmalı. Peynirin bitkisel olduğunu düşünen çocuklar var. Ayrıca
öğretmen ödülleri veriyoruz.”
Bin öğretmene
temel beslenme eğitimi verildi
11. Uluslararası
Çocukluk Çağı Obezitesi ve Beslenme Konferansı’ndaki “Okul temelli beslenme eğitimleri: Türkiye, İngiltere ve
İspanya'dan uygulama örnekleri” başlıklı çalıştayda ise okullardaki beslenme
uygulamaları Sabri Ülker Vakfı Bilimsel İletişim Yöneticisi Dr. Burcu Aksoy, “Dengeli
bir şekilde her şeyi yiyebilirsin. Yapman gereken, dengeyi nasıl kuracağını
öğrenmek” olan Yemekte Denge Eğitim Projesi Türkiye’nin 10 ilinde 6 milyon
çocuk, öğretmen ve ebeveyne ulaşıyor.
Ayrıca öğretmenlerin mesleki ve kişisel gelişimlerini teşvik amacıyla
gerçekleşen hizmet içi eğitim kapsamında yaklaşık bin öğretmene temel beslenme
eğitimi verildi.” şeklinde konuştu.
Habersiz denetimler yapılıyor
İspanya Beslenme
Vakfı Bilgi ve Bilimsel İletişim Direktörü Dr. Teresa Valero Gaspar, ise
şunları söyledi: “Okullarda çocuklar için hazırlanan kitaplarda, oyunların
oynandığı bölümler yer alıyor. Ayrıca çizgi seriler hazırladık. Okullara,
habersiz denetimler yapıyoruz.”
Yorumlar