Ana içeriğe atla

BEYİNE MÜHENDİSLİK YAKLAŞIMIYLA KEŞİFLER YAPIYOR


Doktora eğitimi sırasında katkıda bulunduğu dünyanın manyetik alanını algılayan sinir hücresi ve iyon kanallarını bulduğu araştırmasıyla tanınmaya başlayan ABD’de dünyanın en iyi üniversitelerinden birinden olan California Teknoloji Enstitüsü (Caltech)’nden Türk bilim insanı Dr. Sertan Kutal Gökçe, başka bir çalışması ile de susuzluğu düzenleyen beyindeki bölgeyi haritaladı. Bu araştırmayla beyindeki su içmemizi tetikleyen ya da durduran kompleks sinirsel devre yapısı çözüldü. Bu sinirsel devre muhtemelen insanlar da dahil olmak üzere memelilerde beyindeki susuzluk hissini ve su içmemizi kontrol eden yapı hakkında önemli bilgiler veriyor.

Bilim dünyasında çok ses getiren bu araştırma dünyanın en önemli bilimsel dergilerinden Nature'da yayınlandı. Dr. Sertan Kutal Gökçenin hikayesi çalışmalarının ve azminin etkisiyle değişiyor ve ilklere imza atmaya devam ediyor.

1985 yılında Adana’da doğan Dr. Sertan Kutal Gökçe, ortaokul ve liseyi Adana’da okudu. Ailenin tek çocuğu olan Gökçe, bilime yönelmesinde ve hayallerinin peşinden koşmasında ailesinin, özellikle annesinin etkisi büyük olur.

İlk tercihi olan ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümünde okurken, üçüncü sınıfta yaz stajını Drexel Üniversitesi’nde Dr. Barış Taşkın ile birlikte yaptı. Staj yaptığı 3 aylık süreç hayata bakışını ve kariyerini nasıl çizeceği konusunda belirleyici oldu. Özellikle akademiyi seçip, ABD’de doktora eğitimini sürdürmesinde büyük etkisi oldu.  ODTÜ’de aldığı eğitimin akademik hayatında her zaman yardım ettiğini ve hocalarına çok şey borçlu olduğunu söyleyen Gökçe, ODTÜ’den mezun olduktan sonra Koç Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptı.

Koç Üniversitesinde Dr. Hakan Ürey’in Optik Mikro Sistemler Laboratuvarı (OML)’nda yüksek lisansını tamamladı. Yüksek lisansında MOEMS (Mikro Opto Elektro Mekanik Sistemler) üzerine çalıştı. 2 yıllık yüksek lisans eğitiminin 6 ayını İsviçre’de bulunan EPFL’de (Swiss Federal Ecole Polytechnique Lausanne) dizaynını yaptığı küçük optik tarayıcıların fabrikasyonunu gerçekleştirdi. OML’de Dr. Hakan Ürey ile geçirdiği iki sene takım çalışmasının önemini öğrenme ve iyi bir mühendis olma konusunda çok yardımcı oldu.

Koç Üniversitesi’ndeki eğitiminden sonra Amerika’nın en iyi 10 mühendislik okulundan biri olan UT Austin (Teksas Üniversitesi Austin)’de tam burslu olarak Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği bölümünde doktoraya başladı. Doktora çalışmalarını Dr. Adela Ben-Yakar danışmanlığında gerçekleştirdi. Doktora çalışmalarında çok heyecan verici disiplinler arası mühendislik projelerinde çalıştı. Kendi doktora projesi sinir hücrelerinin yenilenmesinin altındaki moleküler yapıları anlamaktı.


Bunu nasıl yaptı?
Bunun için transparan bir yapıya sahip olan küçük kurtçukların (Caenorhabditis elegans), yaklaşık 1 mm boyunda, tek bir sinir hücresini güdümlü lazerle kesti.  Yaptığı ilk projede bu işlemler küçük mikroakışkan çipler içerisinde lab-otomasyonu kullanarak, ameliyat başı süresini yaklaşık 17 saniyeye kadar indirdi. Bunun önemi ise ameliyat yapılan deneklerin sayısı ne kadar fazla olursa, daha güvenilir ve sağlam biyolojik sonuçlar elde edilebilmesiydi. Dr. Gökçe, lazerle küçük kurtçukların üzerinde sinir hücrelerini keserek sinir onarımı ve yıkımının moleküler altyapısını anlamaya çalıştı.

Kendi projelerinin yanında başka projelerde çalışma fırsatı bulan Gökçe, en dikkat çekici çalışmalarından birinde ilk defa çok hücreli bir hayvanda (Caenorhabditis elegans) dünyanın manyetik alanını algılayan sinir hücresi ve iyon kanallarını bulduğu çalışmaydı. Bu çalışma önde gelen dergilerden Elife’da yayınlandı.

Doktorasının son iki senesinde sinir bilimine (neuroscience) olan merakı giderek arttı ve doktora sonrası çalışmaları için ABD’de dünyanın en iyi üniversitelerinden biri olan California Teknoloji Enstitüsü (Caltech)’nde devam ediyor. Caltech’de katkıda bulunduğu çalışma çok büyük bir etki yarattı. Beyindeki su içme kontrolü mekanizmasının anlaşılmasında yaptığı çalışma Nature’da yayınlandı.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge