Ana içeriğe atla

ULUSAL TIP GÜNLERİNDE KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ ELE ALINDI

Koruyucu sağlık hizmetlerinin etkin bir biçimde yürütülmesi için iş gücü kaybını önlemede ve maliyeti azaltmadaki öneminin vurgulandığı Dr. Reşit Galip ve Hemşire Safiye Elbi Uluslararası Katılımlı 5. Ulusal Tıp Günleri Kastamonu’da gerçekleştirildi.  

17-19 Ekim tarihleri arasında Dr. Reşit Galip ve Hemşire Safiye Elbi Uluslararası Katılımlı 5. Ulusal Tıp Günleri Kastamonu’da gerçekleştirildi.  

Günümüzün sağlık sorunları ve çözümünün tartışıldığı toplantı, Safiye Elbi, modern hemşirelik eğitimi almış ilk hemşire ve Dr. Reşit Galip de Milli Eğitim Bakanlığı yapmış olan önemli hekim adına düzenlendi. 

Dr. Reşit Galip Baydur ve Hemşire Safiye Hüseyin Elbi Uluslararası Katılımlı V. Ulusal Tıp Günleri düzenleme kurulu adına Kongre Eş Başkanı Yrd. Doç. Dr. Serap Selver Kipay, soruları yanıtladı. 

Bu toplantılar neden yapılıyor?
İlki 2 Eylül 1925'de Ankara'da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün desteği ve ülkenin zor çetin günlerinde var olan sağlık sorunlarını çözmek, halkın ve askerin sağlığını korumak ve geliştirmek amacıyla "I. Milli Türk Tıp Kongresi" adı ile toplanmıştır. Bir başka önemli amacı ise savaş alanlarında askerin, cephe gerisinde vatandaşın sağlık sorunlarını tartışmak ve çözüm yolları bulmak, bulunan çözümleri sağlık şuralarına taşıyarak gerekli yasal düzenlemelerin yapılabilmesine olanak tanımaktır. Böylece savaşın yıkıcı etkisi nedeniyle yeniden ayağa kalkma çabası içerisinde olan ve bir yangın yeri olan Anadolu sağlıklı nesiller ile medeniyet yarışında gelişmiş ülkeler düzeyine ulaşabilecektir. 


“Milli Türk Kongreleri” ilk toplandığı yıldan itibaren aynı amaç ve coşkuyla düzenli olarak iki yıl ara ile zaman zaman ise üç-dört yıl ara ile yapılmış, ardından yirmi kongrenin sonunda toplantılar unutulmuştur. Cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllarda ve sonrasında bulaşıcı hastalıklarla yapılan ciddi savaşlar pek çok bulaşıcı hastalığın eradike edilmesine neden olmuştur. Bulaşıcı hastalıkların eradike edilmesinde ve koruyucu sağlık hizmetlerinin halka ulaştırılmasında önemli katkı ve tembihinin olduğu göz ardı edilemeyecek olan “Milli Tıp Kongrelerinin” unutulması sağlığı korunmasına yönelik çabaları da önemli ölçüde etkilemiştir. 

Koruyucu sağlık hizmetlerinin etkin bir biçimde yürütülmesi iş gücü kaybını önlemede ve maliyeti azaltmada oldukça önemlidir. Her ne kadar sağlık alanında istendik modern gelişmeler her geçen gün hızla yol alsa da toplumun eğitim düzeyi artmış olsa da sağlığa yönelik sorunlar güncel olmayı sürdürmektedir. Bu nedenle benzer bir ruh ile “Milli Tıp Kongrelerine” öykünme ve hatta vefa sonucu Ulusal Tıp Günleri toplantıları yapılmaya başlanmıştır. Böylece alanlarında akademik yeterliliğe ulaşmış bilim insanlarının bir araya gelerek sağlık sorunlarını ve yeni bilimsel gelişmeleri tartıştıkları halkı bilinçlendirmeye yönelik çabalar ortaya çıkmıştır. Sadece sağlık alanında değil aynı zamanda ülkenin gelişmesine katkı sağlayacak çeşitli alanlarda bilgi paylaşımının yapıldığı “Ulusal Tıp Günleri” (UTG) toplantıları farklı konularda bilgi paylaşımı ile zenginleşmiştir. UTG bir başka önemli farkı ise tümüyle gönüllülük esasına dayanması, kongre katılımlarının ücretsiz olması ve paylaşıma istekli olan herkese açık olmasıdır. 


Neler hedefleniyor?
Ulusal Tıp Günleri kongrelerinin önemli özelliklerinden biri de pek çok farklı disiplinden bilim insanının bilgi paylaşımına olanak tanıyarak disiplinler arası etkileşimi sağlamaktır. Öznesi insan olan tüm disiplinlerin işbirliği içerisinde çalışmalarını yürütmeleri bireyin fiziksel, ruhsal, sosyolojik açıdan iyilik halini sürdürmesine de önemli ölçüde katkı sağlayacaktır. Ayrıca sağlığın korunması ve geliştirilmesi sürecinde koruyucu sağlık hizmetlerinin öneminin vurgulanması, koruyucu sağlık hizmetlerine yönelik çabaların artırılması ve konuya ilişkin halkın bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine yönelik yaklaşımlar farkındalık yaratacaktır.



Hedeflere ulaşıldı mı?
Katılımların her kongrede artması ve hatta farklı disiplinlerden ciddi ilgi görmesi hedeflenen amaçlara biraz daha ulaşıldığını göstermektedir. Hedeflenen bilincin ve farkındalığın en önemli göstergeleri her yıl artan coşkuyla katılımların olması ve en önemlisi halkın toplantılara ilgi göstererek katılmasıdır. 


Özellikle hangi branşlar seçildi?
Ulusal Tıp Günleri kongreleri, disiplin farkı gözetmeksizin insan ve toplum için bir araya gelmeyi hedeflemiş, bireyi ve içerisinde yaşadığı toplumu ideale ulaştırma ve geliştirme amacıyla çalışmalarını sürdürmekte olan disiplinler arası bilim insanlarının bilgi paylaşımında bulunduğu toplantılardır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge